Konunun kaynak kişisi resimde gördüğünüz Bandırma'nın Yeni Ziraatli Köyünden Yeştual'e Sefer.
Anlattığı kişi, Emre Köyünden Ethem Beyin yeğenlerinden Ş'erenko Osman. O da bana anlattı bu olayı.
Yozgat ayaklanmasını bastıran Ethem Bey ile M. Kemal ve avanesinin araları açıldığı, Ethem Bey cepheye dönünceye kadar Yunan Ege'de ilerlemeye başladığı, ve Ethem Beyin Egeyi yeniden kontrol altına almaya çalıştığı bir dönem.
Yunan Güneyden Uşak üzerine yürümüş, İnönü'nün kumandası altındaki düzenli ordu askerleri sayı üstünlüğüne rağmen Yunanı engelliyemiyor. Binbir rica minnet Ethem Beyi yardıma çağırıyor. Böylesine kritik bir dönemde Ethem Bey cepheyi boşaltmak istemiyor. Aşırı ısrar üzerine yanına aldığı 250 süvari ile yardıma gidiyor. Varır varmaz başlıyorlar Yunana saldırmaya. Çok zorlanmadan Yunanı püskürtüyorlar. Ortam yatışınca Ethem Bey ayrılmadan önce İnönüyü görmek cepheyi teslim etmek istiyor. Lakin İnönü ortalarda yok. Herkes İnönüyü aramaya seferber oluyor.
Derken İnönüyü samanlıklardan birinde saklanırken buluyorlar. Ethem Bey samanlıkta bulduğu İnönü'nün suratına bir kamçı yapıştırıyor ki....
İnönünün kulak zarı patlıyor. Sağırlığı oradan geliyormuş meğer.
Yeştual'e Seferin Şerenko Osmana söylediği şu;
"Ethem İsmete öyle bir kamçı yapıştırdı ki, sesi hala kulaklarımda."
Şimdi gelelim sadede.
Vay efendim Ethem düzenli orduya katılmak istemedi.
Vay efendim güç zehirlenmesi oldu ve şımardı.
Vay efendim cahildi cühelaydı. gibi saçma salak sözler edenlere sorulacak tek soru şudur bence.
"Cephede askerleri savaşıyorken samanlıkta saklanırken yakaladığınız birinin emrine girecek kadar haysiyetsiz olabilirmisiniz?"