Çapanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çapanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Haziran 2024 Cuma

Alaca Taburu

Posted by Шlэрэнкъо





ALACA TABURU



"Alaca Taburu"nun kuruluşu da çok ilginçtir.

1920 yılı başından beri seri ayaklanma tezgahıyla meşgul edilen Ethem Bey, Haziran ayında Yozgat'taki

 en kapsamlı tezgah olan Çapanoğlu ayaklanmasını bastırmaya zorlanmıştı. Tıpkı diğerlerinde olduğu

 gibi.




Bu sözde ayaklanmayı da başarıyla bastıran Ethem Bey , açtığı soruşturmada Ankara valisi  Yahya

 Galip yanı sıra Alacada  ileri derecede sözü geçen bir Alevi dedesi olan Dede Galip Bey'in de 

sorumluluğu olduğu bilgisine ulaşmıştı.

Alacada Alevi dedesini sorguya aldığında bu dedenin pişmanlığını, dilerse kendisine asker

 verebileceğini belirtmesi üzerine bu kişinin samimiyetine güvenmiş ve 600 kişilik bir asker sağlanması

 için anlaşmışlardı.(1)

Bu olay Ankara'daki sahte kurtuluş mücadelesi önderlerinin aşırı derecede anlamsız bir şekilde 

tepkisini çekmişti.

Kurtuluş mücadelesinin en vurucu gücünü oluşturarak canını ortaya koymuş birinin asker toplaması , 

kurtuluş mücadelesi önderi sıfatı yüklenen birinin/birilerinin tepkisini çekmesi kadar anlamsız ne 

olabilir?

Ethem Beye asker toplamaması için o kadar baskı yaptılar ki, sonunda sadece 150 kişi almasına 

müsaade ederek ne kadar vatansever olduklarını ifşa ettiler.

Zar zor alınan bu 150 kişilik birliğe "Alaca Taburu" adı verildi.

Alınmasına alındı da, Kuvva-i Seyyareye katılan bu askerlere cephede türlü manipülasyonlar 

yapılmaya başlandı Ankara'daki sahte kahramanlar tarafından.

"Siz Ethem'in askeri olmanın bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Eğer ayrılmazsanız aileleriniz sizin 

yüzünüzden zarar görecek. Yoksa günah bizden gider."

Böylesi tehditler bu askerleri endişeye sürüklemişti.

"Mademki bu işten zararlı çıkacağız, hem savaşıp hem zarar görmeyelim."  düşüncesi hakim olmaya 

başlamıştı aralarında.

2. Gediz savaşının en kritik zamanlarında bir gece gizlice cepheden kaçtılar. Onların cepheyi gizlice 

boşaltması, durumdan habersiz ÇerkeZ Ethem ve Kuvva-i Seyyaresini çok zor durumda bırakmıştı.

Bu  kötü durumun sorumlusu tamamen Ankara'daki İngiliz işbirlikçileridir.

"Alaca Taburu" böylece tarihteki misyonunu tamamlamış oldu.

Ethem Bey tüm bu olanlardaki masumiyetine rağmen "HAİN" damgası yemekten kurtulamadı.

Ya birde bir zaaf gösterseydi....

Kaynakça:
1- Çerkez Ethem'in Anıları
Bir Kahraman mı Yoksa Hain mi?
Sayfa : 65
Nokta Kitap

20 Haziran 2024 Perşembe

Çapanoğlu Ayaklanması (15 Mayıs-30 Haziran 1920)

Posted by Шlэрэнкъо



Çapanoğlu Ayaklanması diğer ayaklanmalar gibi Ethem Beye kurulmuş bir tuzaktır.



Yer: Ankara- Ziraat Mektebi



Bugün 20 Haziran 2024


Bundan tam 104 yıl önce bugün, üst üste tezgahlanan ayaklanmalar güya bastırılamıyor. 

 Biga'da Aznawour, Düzce'de Berzek derken şimdi de  Yozgat'da Çapanoğlu ayaklanması Ethem

 Bey ve Kuvva-i Seyyaresine baş belası ediliyor. Aznawour ve Berzek hadi neyse de , Çapanoğlu

neden Ethem Beye ihale ediliyor?

O ayaklanma Doğu Cephesi komutanı Kazım Karabekir'in 35 bin kişilik ordusunun hemen dibinde. 

Neden 100- 150 kişilik cılız birlikler gönderip, askerin elindeki silahları birde ayaklanmacılara

 kaptırıyorsun? Amacın ne ?

Kazım Karabekir'in 3-5 bin askeri onları tükürüğüyle boğar. Her şey bir ricana bakar.

Ama amaç o değil ki.

Amaç;

Yunanın önüne engel çıkaran Ethem Bey ve silah arkadaşlarını yok etmek.

Bunun açığa çıkış şekli ayaklanma bastırılıp , soruşturma neticesinde Ankara valisi Yahya Galip'in işin

 içinde parmağının olduğu, yani işin Ankara'dan tezgahlandığının anlaşılmasıdır.

Hele ki , bu olayda suçlu olduğu anlaşılan valinin M.Kemal tarafından korunması , kimin hangi

 cephede saf tuttuğunun açık seçik tezahürüdür.

Haa birde şu var; 

Ethem Bey'in Alaca halkından asker toplamasının kime ne zararı olabilir? 

Neymiş efendim asker toplama yetkisi sadece mecliste aitmiş. O meclisin orada rahat rahat faaliyet 

yapması Ethem beyin cephede direnişi sayesinde değilmi?

Ama dertleri o değil ki. İstedikleri Ethem beyin güçlenmesi değil yok olması.

İşin en acı taraflarından biride o dönemde Çerkeslerin Ethem Beyin direnişine destek vereceğine karşı

 cephedekilerin tezgahına yağ sürmeleridir. Ethem Beyden kaçan ÇapanoğullarıUzunyayla

Çerkesleri himayelerine alarak ne kadar doğru hareket etmişlerdi?  Ayrıca  bugünün aklı evvel

  Çerkesimsileri  de karşı cephedekileri masum görüp, Çerkes Ethemi Çerkeslere zarar vermekle

 itham etmektedirler.

Neydi Ethem Beyin suçu?

Devletten 5 kuruş talep etmeden ailesinin tüm varlığını ortaya koyarak direniş başlatmak mı?

Yaralı halde kendi canıyla uğraşırken işgale kayıtsız kalmamakmı?

Karşı cephedekiler işgalcilere karşı savaş açtı da , o mu engel oldu?

Herkes akın akın cephelere koşarken evinde mi yan gelip yattı?

Ayrımcılık yapmadan herkimin ihtiyacı varsa yardımına koşmakmı?

Çerkeslere Çerkes oldukları için kötü muamelemi yaptı?

Çapanoğullarını almak için Uzunyayla'yı da tarümar etmediği için mi suçlu?

Cephede Yunanla savaşırken arkadan vurulmadı mı?

Arkadan vurulduğunda , istese iç savaş çıkarabilecekken kendini feda etmedi mi?

Söyleyin de bilelim.

Derdiniz ne?





31 Ocak 2020 Cuma

İlginç değil mi?

Posted by Шlэрэнкъо



15 Mayıs 1919 - 27 Aralık 1919 arası #Yunan ordusu Garp Cephesinde ölümüne savaşıyordu #KuvvaiSeyyare ile. 27 Aralık 1919- 30 Haziran 1920 arasında tam 6 ay boyunca gücü ikiye bölünmüş halde, sözde! 3 büyük iç #ayaklanma ile uğraşmak zorunda bırakıldı Kuvva-i Seyyare. 7 ay ölümüne savaşan Yunan, 3 gün 5 gün falan değil, tam 6 ay boyunca tek bir adım ilerlemeye çaba sarf etmedi. Olacak iş mi yani? Kimler ne söz vermişti acaba?

29 Eylül 2019 Pazar

ÇerkeZ Ethem. Dünya'nın en korkak adamı.

Posted by Шlэрэнкъо

Çerkez Ethem Dünya'nın gelmiş geçmiş en korkak adamıdır.

                        Öyle bir korkuyordu ki "Vatan"sız kalmaktan; Doğup büyüdüğü,  "Vatan" bildiği Osmanlı devleti dağılmasın diye, en sorunlu bölgelerinde ölüm pahasına savaşarak tam 17 kurşun yarası almıştı bu yüzden.
                     
                        Öyle bir korkuyordu ki zapt-ı rapt altında yaşamaktan, İngilizler İstanbul'u işgal edince, idam edilmeyi bile göze alıp Padişaha mektup yazıyordu;
-"Padişahsan padişahlığını bil. Ya ordunun başına geçip düşmanları kov, yada o makamı terket." diye.

                       Öyle bir korkuyordu ki bir kadını incitmekten,
-"Ben sevgimi dünya güzeli de olsa bir kıza veremem. Ben vatan için savaşma aşkıyla doluyum. Eğer seninle evlenirsem, perişan olursun. Sürekli yolumu gözler, sonunda dul kalırsın. Ben savaşmak için yaratılmışım." diyerek  reddebiliyordu en sevdiği kadınla evlenmeyi.

                        Öyle bir korkuyordu ki yeniden vatansız kalmaktan, babası Ali Beyin;
- "Bir vatanımızı kaybettik Çakır. Bunu da kaybetmeyelim. Servetsiz yaşanır ama vatansız yaşanmaz. " demesi  yetti herşeyi göze almasına.

                        Öyle bir korkuyordu ki milletinin küffarın taciz ve tecavüzüne uğramasından, hasta halini bile umursamadan her türlü engele rağmen Ege dağlarını dar ediyordu Yunan'a.

                        Öyle bir korkuyordu ki "Aziz Vatan" ının elden çıkmasından, İç savaş çıkarmayı göze almış, arkadan vuran alçakları bertaraf edebileceğini bile bile saldıramıyordu sırf Yunan'a fırsat vermemek için.

                        Öyle bir korkuyordu ki affedilmiş bir "HAİN" olarak vatanına dönmekten, haksızlığa uğramış  mağdur bir kişi olarak yad ellerde Rabbine yürüdü gitti.

Söyleyin. 


Sizce bu adam korkak değil mi?

21 Şubat 2018 Çarşamba

Şhalako Aziz Bey

Posted by Шlэрэнкъо

Bir #Çerkes Dramı daha!!!

#EthemBey'in 15 kişilik muhafız birliğinin baş muhafızı #ŞhalakoAziz Bey.

                         #Gönen  #Çalıoba (TaşTepe) köyünden olup, #EthemBey''in davetiyle sanki böyle birşey

bekliyormuşçasına hiç sorgulamadan daha ilk kurulduğu günlerde #KuvvaiSeyyare'ye katılmış gözüpek,

vatansever olduğu kadar  yiğit bir #Adığe

Kardeşi ise, İngiliz altınlarıyla Ankara tarafından tezgahlanan Aznavur

ayaklanmasında  #AznavurAhmet in tarafında ilk iç isyan hareketine katılıyor.
#KuvvaiSeyyare tarafından #Biga da çatışmada öldürülüyor. Çaresiz kardeşini alıp Çalıoba Köyü'nde
 defn ediyor. Tekrar Kuvva-i Seyyare ile #Düzce  Sefer Berzek ve #Sivas'taki  #Çapanoğlu ayaklanmaları dahil diğer cephelerde 
mücadelenin sonuna kadar her daim Ethem Bey'in yanında yer alıyor. 
28 Ocak 1921 de Ethem Bey #KuvvaiSeyyare 'yi lağvedip vatanını terk etmek zorunda kaldıktan sonra Aziz Bey de mücadeleyi bırakarak  Ethem Bey'in köyü olan  #EmreKöyü ne komşu  #YeniZiraatlı Köyü'nden evleniyor ve hayatının sonuna dek burada yaşıyor.

                          Aziz Bey yaşı ilerleyince iki gözüde görmez oluyor. Köy kahvesinde gençlere o dönemde yaşanılanları hüzünlenerek anlatıyor. Gözleri görmediğinden dolayı vakit ne durumda olduğunu bilmediği için gece köyün gençleri onu evine götürmeyi teklif ediyor. Yol boyunca sohbet ederlerken soruyor;
-Kitaplar ne yazıyor onun hakkında?
-Hain! Yazıyor Aziz dede. Hain!
Gözlerinden yaşlar süzülüyor Aziz Bey'in. Ağlamaklı bir sesle itiraz ediyor.
-Çok haksızlık ediyorlar çokkk. Biz onunla gece gündüz demeden at sırtından inmeden dağ bayır Yunan la savaştık. Çok büyük haksızlık ediyorlar ona....

Not: Olayı bize anlatan kaynak kişi;Yeni Ziraatli Köyü'nden 1932 doğumlu K'oh Rahmi Aşçı ya teşekkür ediyoruz.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Subscribe Now: standard

Translate