Posted by Шlэрэнкъо
Лъыд=Lıd: İtibarlı.
Lıdya: İtibarlı(elit)lerin vatanı
This Blog interested in Caucassian Culture&History and Environment and Renewaible Clean Energy Sources.
- Home
- QHUAPH QHAZZ
- STATİC WATER POWERED
- FİRE FİGHTİNG HELİED
- ИГЪЭХЪУАЛЪ ЖЪЫК|УАЧ|Э
- ELECTRON DOWNLOAD UNİT
- Touch-Screen Virtual Keyboard
- Pass Driver
- Fiber Optic Transmision System Of The Solar Powered
- İllegal Wehicle İdentification System
- Wastewater Treatment Unit
- Videos
- Pıctures
- About Me
- Environment
- My Terminatation Styl
- YEŞİL ORDU
- Жъы Зыгъэко
Wellcome!
When If I'd can to realized my idea, we'll anneed to nucluer energy and other inconvenient energy kinds. I think about who are Caucassian languages the key for to decipher of historical knowledges.
history etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
history etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Aralık 2014 Çarşamba
Lidya:Лъыд
15 Ocak 2014 Çarşamba
Olimpiyat ruhsuzluğu+ Devlet ahlaksızlığı
Posted by Шlэрэнкъо
Olimpiyat.....
Sözde barış ve kardeşlik!!! ile yarışma ruhu olduğu palavrasıdır. Palavradır, çünkü öyle olmasa, Soykırım yapan hiçbir devlet, soykırım yaptığı bir mekanda böyle bir organizasyon yapamazdı.
Bu öyle bir şey ki; Amerika'nın Hiroşima'da, Nagazaki'de Japonları yok sayarak, orada kendi adına olimpiyat düzenlemesi gibi...
Böyle bir organizasyonu düzenleyen bir devlet, "Devlet" olarak resmen tanıdığı, diğer bütün devletler gibi böyle bir organizasyona katılma hakkı kazanmış bir Devlet'i yani Abhazya'yı, sırf siyasi çıkarlar gözeterek(batılı devletlerin gürcistan politikalarına kurban ederek) bu organizasyona katılmasını engellemez, tam tersine davet ederdi. Üstelik dünya literatüründe beyaz ırka adını vermiş "Caucasus" ırkının en ari temsilcisi konumunda olan Kafkas halkları yine kendi ırkdaşları tarafından ihanete uğramaktadır.
Bu da gösteriyor ki, olimpiyat artık "olimpiyat" olmaktan çıkmış, egemen devletlerin siyasi çıkarlarına hizmet eder bir hal almıştır. Yunanistan'da artık bu gerçeği görmeli ve atalarının mirası olan, amacından saptırılarak emperyal devletlerin siyasi arenasına dönüşmüş "Olimpiyat" denilen organizasyonların yeniden asıl amacına hizmet etmesini sağlamalıdır.
Bu sebeplerden dolayı, tüm Kafkas kökenlilerin yapması gereken;
Bu şekilde asla barış ve kardeşliğe hizmet etme misyonu olmayan, "olimpiyat" denen bu ruhunu yitirmiş organizasyonların hiçbirine "Ebediyen" gerek sporcu, gerekse herhangi bir sıfatla katılmamaları ve süresiz olarak boykot etmeleridir.
Olimpiyat.....
Sözde barış ve kardeşlik!!! ile yarışma ruhu olduğu palavrasıdır. Palavradır, çünkü öyle olmasa, Soykırım yapan hiçbir devlet, soykırım yaptığı bir mekanda böyle bir organizasyon yapamazdı.
Bu öyle bir şey ki; Amerika'nın Hiroşima'da, Nagazaki'de Japonları yok sayarak, orada kendi adına olimpiyat düzenlemesi gibi...
Böyle bir organizasyonu düzenleyen bir devlet, "Devlet" olarak resmen tanıdığı, diğer bütün devletler gibi böyle bir organizasyona katılma hakkı kazanmış bir Devlet'i yani Abhazya'yı, sırf siyasi çıkarlar gözeterek(batılı devletlerin gürcistan politikalarına kurban ederek) bu organizasyona katılmasını engellemez, tam tersine davet ederdi. Üstelik dünya literatüründe beyaz ırka adını vermiş "Caucasus" ırkının en ari temsilcisi konumunda olan Kafkas halkları yine kendi ırkdaşları tarafından ihanete uğramaktadır.
Bu da gösteriyor ki, olimpiyat artık "olimpiyat" olmaktan çıkmış, egemen devletlerin siyasi çıkarlarına hizmet eder bir hal almıştır. Yunanistan'da artık bu gerçeği görmeli ve atalarının mirası olan, amacından saptırılarak emperyal devletlerin siyasi arenasına dönüşmüş "Olimpiyat" denilen organizasyonların yeniden asıl amacına hizmet etmesini sağlamalıdır.
Bu sebeplerden dolayı, tüm Kafkas kökenlilerin yapması gereken;
Bu şekilde asla barış ve kardeşliğe hizmet etme misyonu olmayan, "olimpiyat" denen bu ruhunu yitirmiş organizasyonların hiçbirine "Ebediyen" gerek sporcu, gerekse herhangi bir sıfatla katılmamaları ve süresiz olarak boykot etmeleridir.
Tags:environment,global warming,energy
abhazya,
adıge,
adıgey,
adığe,
caucassian,
caucasus,
circassian,
çerkez,
devlet,
hiroşima,
history,
japon,
nagazaki,
olimpiyat,
soykırım,
yunanistan çerkes
5 Temmuz 2013 Cuma
Амаззаон(Amazzawon)
Posted by Шlэрэнкъо
Kafkas dil ailesinden Adığe lisanı ile bu kelimenin açılımı şöyledir;
Амазэзаон= Lejyoner(Ücretli Savaşçı)
А(A)= O(Bilinen)
маз(э)= Ay(gezegen, takvim),Ücret,
заон(zawon)= Savaşan,Savaşçı
"Amazzawon"lar Güney Amerika Kıt'asındaki, adını kendilerinden alan Amazon ormanlarında yaşayan, kadınların da erkekleri gibi savaşçı olarak yetiştirildiği ,avcılık, profesyonel savaşçılık ve savaşlarda edindikleri esir ticaretiyle geçinen bir toplumdur. Muhtemelen Kızılderililerle çok yakın akraba olabilirler hatta Kızılderililer bu halkın devamı olabilir.
Savaşlarda kadınların detaycı özelliği, erkeklerinse geniş perspektiften bakabilme yeteneğini birleştirerek, rakipleri karşısında daha üstün starateji geliştirebilme kabiliyetleri sayesinde rakiplerini alt edebiliyorlardı. Amazzawonların kadın savaşçılar olarak algılanmalarının nedeni, orman içlerine tuzaklar kurarak, erkeklerinin pusuya yatmaları kadın savaşçıların orman dışına çıkarak rakiplerinin disiplinini bozup onları orman içine çekerek pusuya düşürüyor ve bu şekilde hepsini imha ediyorlardı. Aynı dönemde Kafkas kültürünün hakim olduğu tüm Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ile çok yönlü ilişki içerisinde idiler. Ta ki Atlantik Okyanusundaki neredeyse Kıt'a denilebilecek büyüklükteki ada (Atlantis) çökene dek.
А лIагъэн тыку(A tLağen tıku)= O Yok Olan Kısım
А лIагъэн тыс(A tLağen tıs)= O Çökerek Yok Olan
Bu ada, büyük depremlerle çökmeden önce Amerika Kıt'ası ile Avrupa ve Afrika arasında bağlantı kurulmasına olanak sağlıyordu. Bölge daha sonra büyük bir okyanusa dönüştü ve o günkü imkanlarla ulaşım olanağı ortadan kalkmış oldu. Binlerce yıl sadece mitolojik bir efsane olarak kaldı ve Amerika Kıt'asının varlığı yeniden Milattan sonraki yüzyıllarda keşfedilebildi.
Kafkas dil ailesinden Adığe lisanı ile bu kelimenin açılımı şöyledir;
Амазэзаон= Lejyoner(Ücretli Savaşçı)
А(A)= O(Bilinen)
маз(э)= Ay(gezegen, takvim),Ücret,
заон(zawon)= Savaşan,Savaşçı
"Amazzawon"lar Güney Amerika Kıt'asındaki, adını kendilerinden alan Amazon ormanlarında yaşayan, kadınların da erkekleri gibi savaşçı olarak yetiştirildiği ,avcılık, profesyonel savaşçılık ve savaşlarda edindikleri esir ticaretiyle geçinen bir toplumdur. Muhtemelen Kızılderililerle çok yakın akraba olabilirler hatta Kızılderililer bu halkın devamı olabilir.
Savaşlarda kadınların detaycı özelliği, erkeklerinse geniş perspektiften bakabilme yeteneğini birleştirerek, rakipleri karşısında daha üstün starateji geliştirebilme kabiliyetleri sayesinde rakiplerini alt edebiliyorlardı. Amazzawonların kadın savaşçılar olarak algılanmalarının nedeni, orman içlerine tuzaklar kurarak, erkeklerinin pusuya yatmaları kadın savaşçıların orman dışına çıkarak rakiplerinin disiplinini bozup onları orman içine çekerek pusuya düşürüyor ve bu şekilde hepsini imha ediyorlardı. Aynı dönemde Kafkas kültürünün hakim olduğu tüm Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ile çok yönlü ilişki içerisinde idiler. Ta ki Atlantik Okyanusundaki neredeyse Kıt'a denilebilecek büyüklükteki ada (Atlantis) çökene dek.
А лIагъэн тыку(A tLağen tıku)= O Yok Olan Kısım
А лIагъэн тыс(A tLağen tıs)= O Çökerek Yok Olan
Bu ada, büyük depremlerle çökmeden önce Amerika Kıt'ası ile Avrupa ve Afrika arasında bağlantı kurulmasına olanak sağlıyordu. Bölge daha sonra büyük bir okyanusa dönüştü ve o günkü imkanlarla ulaşım olanağı ortadan kalkmış oldu. Binlerce yıl sadece mitolojik bir efsane olarak kaldı ve Amerika Kıt'asının varlığı yeniden Milattan sonraki yüzyıllarda keşfedilebildi.
Tags:environment,global warming,energy
abhaz,
adığe,
afrika,
amazon,
avrupa,
bask,
caucassian,
caucasus,
circassian,
fighter,
history,
kaf,
kafdağı,
kafkas,
kafkasya,
orman anatolia,
savaş,
wood
2 Ağustos 2012 Perşembe
(K001) Çanakkale Harbi'nde kahraman Mehmetçik'tir, subaylar değil, Üstad...
Posted by Шlэрэнкъо
Tags:environment,global warming,energy
anadolu,
anatolia,
ankara,
çanakkale,
hain,
halk,
history,
inhabitant,
islam,
orman anatolia,
osmanlı,
padişah,
savaş,
yunan
5 Temmuz 2012 Perşembe
QHUAPHQHAZZ: Suriye'den Anavatana dönmek isteyenlere Yardım Kam...
QHUAPHQHAZZ: Suriye'den Anavatana dönmek isteyenlere Yardım Kam...: Posted by Шlэрэнкъо
Posted by Шlэрэнкъо
Posted by Шlэрэнкъо
6 Mart 2012 Salı
Tscherkessen platz in Wien(Çerkes Meydanı)
QhuafeQhase, a gallery on Flickr.
Tscherkessen platz in Wien (Çerkes meydanı)'nın hikayesi.Viyana'da Tscherkessen platz in Wien (Çerkes meydanı) adı verilen bir meydan vardır. Bu alanında hikayesi ise şöyle,
Kanuni 1529 yılında Viyana'yı kuşatır. şehir surları her taraftan toplarla dövülür, aralıksız taarruz edilir. Bu sırada Çerkes diye adlandırılan bir süvari elinde kamasıyla açılan bir gedikten içeri dalar. Ancak Çerkes süvari içeri girdiğinde atıyla birlikte öldürülür. Bunun üzerine Osmanlı askerleri tarruzu bırakıp geri çekilir. O gün Osmanlı ordusu taarruzu bırakır.
...
Ertesi gün hava iyice soğumuştur. Kar ve fırtınalı bir hava sonucu Osmanlı ordusu zor duruma düşer. İstihkam çukurları kar ile dolar. Binlerce asker soğuktan donmaya başlar. Hayvanlar ise donarak ölür. Bunun üzerine askerler Kanuni'ye yalvarırlar. Padişah da bu yakarışları kabul edip kuşatmayı kaldırır.
Osmanlı ordusu geri çekildiğinde ise kral Ferdinand içeri gözü pek şekilde dalan çerkes süvariden çok etkilenir. Dayı çerkesi öldüren askerin derhal bulunması emrini verir, Çerkes Süvariyi öldüren asker kralın huzuruna getirilir. Kral Ferdinand askere şu cümleleri sarf eder
- "Sen kim oluyorsun da, bu inançlı ve yiğit insanı arkadan vurup öldürürsün, sen gerçek bir erkek olsaydın, yiğitilik gösterir, onun karşısına dikilir kılıçla dövüşüp başını keserdin" der. Kral iyice sinirlenir ve Dayı Çerkes adlı süvariyi öldüren askeri, Çerkes süvarinin öldürüldüğü yerde ödürmüş olduğu bir duvarın içine hapsederek ölüme mahkum eder. Bugün Almanya'daki Çerkes meydanında bu askerin kurumuş cesedi o duvarın içerisinde halen durmaktadır.
http://www.flickr.com/photos/erolerdogan/322474334/
Dayı Çerkes ve atı ise mumyalanmış şekilde bir anıt olarak, Viyana'da kaleye girdiği yerde giysileri, zırhları ve silahlarıyla ve kalpağıyla durmaktadır.
Not:Yazı orijinalinden aynen kopyalanmıştır. Söz konusu meydan Almanya'da değil Avusturya'dadır.
Tags:environment,global warming,energy
adıge,
adığe,
caucassian,
caucasus,
culture,
çerkes,
çerkez,
fighter,
gun,
history,
inhabitant,
kaf,
kafdağı,
kafkas,
kafkasya,
osmanlı,
padişah,
ray caucassian,
savaş
8 Kasım 2011 Salı
5 Ekim 2011 Çarşamba
Мэзы А ПIо Тхамий
![]() |
МэзыАПIоТхамий |
Posted by Шlэрэнкъо
Мэз(ы) А ПIо Тхамий= Mez(ı) A P'o Thamiy: Tanrı'nın O Bahsettiği Orman.
Мэз(ы)=Mez(ı): Orman
А= A: O(bilinen)
ПIо= P'o: Söylemek,Bahsetmek
Тха= Tha: Tanrı
мий=miy: İyelik eki(aidiyet belirtir)
Tags:environment,global warming,energy
adğe,
adıge,
adığe,
anadolu,
ayet,
caucassian,
caucasus,
culture,
çerkes,
çerkez,
forest,
history,
kaf,
kafdağı,
kafkas,
mezapotamya,
muslim,
müslüman,
orman anatolia,
wood
30 Eylül 2011 Cuma
Фыр я ун(э)
Posted by Шlэрэнкъо
Фыр я ун(э)(Phıriawuna)=Ray Room.
Фыр(Phır)=Light,Ray.
я ун(э)(iawuna)=Home,Room.
Фыр я ун(э)(Phıriawuna)=Ray Room.
Фыр(Phır)=Light,Ray.
я ун(э)(iawuna)=Home,Room.
Tags:environment,global warming,energy
adıge,
adığe,
caucasus,
energy,
environment,
evolution,
evrim,
firavun,
fire,
history,
inhabitant,
islam,
kaf,
kafkas,
piramit,
power,
ray caucassian,
sun,
water
19 Temmuz 2011 Salı
Akıllan Artık Ey Çerkes!!!
Posted by Шlэрэнкъо
Eyyy Çerkes!!!
Sen ki, 1000 yıldır Türk milletinin her çilesine ortak olmuşsun. Dilini bile bilmediğin bu halkın her savaşında en önde cephelere koşmuşsun. Binlerce milyonlarca can vermişsin. Şimdi sana ölüyle şehidin arasındaki farkı öğretmeye kalkıyor bunlar. 25 yıldır bir PKK sorunu var bu memlekette. Binlerce vatan evladı can verdi bu yüzden. Sanki bu örgütü sen kurmuşsun. Sanki 25 yıldır kaybedilen 25 bin canın içinde senin canın yok ta, bu canları sen almışsın. Neymiş efendim; Daha dün 13 şehit verilmişmiş. Bunca yıldır sanki sen terör estiriyorsun. Bir sor bakalım; Kendileri kaç şehit vermiş? Kaç kaymakamın, kaç Valinin, kaç kendini devlet sanan bürokratın kaç evladı değil, kaç yakını can vermiş?
"Şehadet" ancak Cenab-ı Allah'ın Takdiridir. Kimin ölü, kimin şehid olduğunu ancak o bilir, o karar verir.
Biz ne desek boş....Vatandaşlık görevi neyi gerektiriyorsa, hiç esirgemeden yapabileceğinin daima en iyisini yapmaya çalışmışsın. Bugün birde bakmısşsın, asimilasyonda uzatmaları oynamaya başlamışsın. Bu yüzdendir senin haklı olarak yok olma paranoyan. Sen artık var olma mücadelesi vermek zorundasın. Sen varolma mücadelesine giriştiğinde, birileri bölünme paranoyası yaşamaya başlıyor, kendileri bölünmekten bile korkarken, senin tamamen yokolmanın onun için hiç mahsuru yok ne hikmetse... Yeterki o bölünmesin!
Akıllan Artık!!!
Eyyy Çerkes!!!
Sen ki, 1000 yıldır Türk milletinin her çilesine ortak olmuşsun. Dilini bile bilmediğin bu halkın her savaşında en önde cephelere koşmuşsun. Binlerce milyonlarca can vermişsin. Şimdi sana ölüyle şehidin arasındaki farkı öğretmeye kalkıyor bunlar. 25 yıldır bir PKK sorunu var bu memlekette. Binlerce vatan evladı can verdi bu yüzden. Sanki bu örgütü sen kurmuşsun. Sanki 25 yıldır kaybedilen 25 bin canın içinde senin canın yok ta, bu canları sen almışsın. Neymiş efendim; Daha dün 13 şehit verilmişmiş. Bunca yıldır sanki sen terör estiriyorsun. Bir sor bakalım; Kendileri kaç şehit vermiş? Kaç kaymakamın, kaç Valinin, kaç kendini devlet sanan bürokratın kaç evladı değil, kaç yakını can vermiş?
"Şehadet" ancak Cenab-ı Allah'ın Takdiridir. Kimin ölü, kimin şehid olduğunu ancak o bilir, o karar verir.
Biz ne desek boş....Vatandaşlık görevi neyi gerektiriyorsa, hiç esirgemeden yapabileceğinin daima en iyisini yapmaya çalışmışsın. Bugün birde bakmısşsın, asimilasyonda uzatmaları oynamaya başlamışsın. Bu yüzdendir senin haklı olarak yok olma paranoyan. Sen artık var olma mücadelesi vermek zorundasın. Sen varolma mücadelesine giriştiğinde, birileri bölünme paranoyası yaşamaya başlıyor, kendileri bölünmekten bile korkarken, senin tamamen yokolmanın onun için hiç mahsuru yok ne hikmetse... Yeterki o bölünmesin!
Akıllan Artık!!!
Tags:environment,global warming,energy
adıge,
adığe,
caucassian,
caucasus,
çerkes,
çerkez,
halk,
history,
kaf,
kafdağı,
kafkas
14 Temmuz 2011 Perşembe
Balıkesir Çerkes Köylerine Sürgün
Posted by Шlэрэнкъо
Tags:environment,global warming,energy
adıge,
anadolu,
caucassian,
caucasus,
çerkes,
çerkez,
exile,
history,
kafkas
26 Haziran 2011 Pazar
QHUAPHQHAZZ: CİRCASSİAN'S REQUESTS
QHUAPHQHAZZ: CİRCASSİAN'S REQUESTS: "Posted by Шlэрэнкъо CIRCASSIAN'S REQUESTS FROM T.C. Political Inquiry; 1 - R.F. with TC of the 'Dual Citizenship' agreement, 2 -Wihch..."
Posted by Шlэрэнкъо
Posted by Шlэрэнкъо
Tags:environment,global warming,energy
adıge,
adıgey,
adığe,
anatolia,
caucassian,
caucasus,
circassian,
culture,
çerkes,
çerkez,
exile,
history,
inhabitant,
kaf,
kafdağı,
kafkas,
kafkasya,
osmanlı,
ray caucassian,
world
6 Mayıs 2011 Cuma
Bitmeyen "Ulu Meşe" Masalı
Posted by Шlэрэнкъо
Yaşını hiç kimsenin bilmediği ulu bir meşe ağacı varmış. Her kış mevsiminde mecburen yapraklarını döker, bazende çok sert fırtınalara yakalanıp dallarının kırıldığı da çok olurmuş. Ancak her bahar gelişinde öyle bir sevinirmiş ki, yine yemyeşil yapraklar açıp, tekrar yeryüzüne birçok palamut serpiştirebileceği için. Nasıl sevinmesin ki, kış boyu yapayalnız haldeyken yemyeşil yapraklara bürününce bir başka güzel olduğunu, üzerine kuşların yuva yaptığı, bu şekilde hem dış tehlikelerden korunduğu hem de neş'eli ve mutlu olduklarını her şekilde belli eden ötüşlerini duymak, türlü böceklerin onun sayesinde beslendiği, onlar için kendisinin adeta bir sığınak olduğunu bilmek, hele ki o kendi neslinin devamını sağlayacak palamutları yeterince olgunlaşıp, türlü şekillerde toprağa karıştığını ve etrafında sürekli genişleyerek büyüyen bir ormanın oluştuğunu görmek en büyük mutluluk kaynağı imiş onun için. Ancak bazıları da kurda kuşa yem olup, uzak diyarlara gitmek zorunda kalıyormuş bazen. Oralarda çok çetin yaşam mücadelesi vermek gerekiyormuş, yabancı diyarlarda üstelik tek başına oldukları için. Kendilerinin ait oldukları bir ormanın varlığını biliyorlarmış ama ne çare. Bulunduğu yere hasbelkader tamda kök salmaya başlamışken, tekrar ait olduğu ormana karışmak için ne kadar yanıp tutuşsalar da, göze alamadıkları birçok şeyi bahane ederek oldukları yerlere dahada derin kök salmaya devam ediyorlar ve de üstelik onlardan istifade edenler buna hep engeller çıkarıyorlarmış.
Yine güzel bir bahar günü yapraklar kendi aralarında fısıldaşıyormuş;
- Biz olmasak bu meşe bir şeye benzemez. Bizim sayemizde böyle yemyeşil ve güzel görünüyor. Hiç farkettinmi biz yokken nasıldı, şimdi ne halde?
- Öyle deme!!! Aslında biz onun sayesinde varız. O bizim hayat kaynağımızdır. Düşünsene bir, o olmasaydı biz olurmuyduk? Biz sadece bir bahar varız. Kış geldiğinde, rüzgarlarla her tarafa savrulup, kupkuru bir şekilde toprağa düşerek yok olup gideceğiz. Fakat o yine dimdik ayakta, daha gelişmiş bir halde, yine yeni yapraklar açmayı bekleyecek ve yepyeni yapraklara hayat verecek.
Yaprakların kendi aralarındaki fısıldaşmalarını duyan bir palamut hemen muhabbete katılmış;
-Arkadaşın çok haklı. Tabiki sizler sonbahar geldiğinde kuruyup gideceksiniz. İşte o zaman yerinizde yeller esecek. Siz hiç boşuna böbürlenmeyin. Asıl biz değerliyiz onun için. Çünkü bizler sizin gibi kuruyup gitmeyeceğiz. Bizde toprağa kök salıp, onun gibi meşe ağacı olacağız. Hem kimbilir, bizde belki ilerde onun gibi ulu bir ağaç olabiliriz. Ulu bir meşe olamasak bile en azından bu ormanın bir parçası oluruz. Yani biz olmasak o burada yapayalnız kalacağı için, onun da burada pek fazla yaşama şansı yok bence.
Daha palamadun sözü biter birmez konuşmaları duyan "ulu meşe"nin dalı hiddettle azarlamış hepsini;
- Ey haddini bilmez gafiller. Siz kendinizi ne sanırsınız? Güçlü olmanın yolu, birlik olmaktır. Birlik olmanın yoluda oraya buraya savrulmak değil, bir "ulu meşe"ye dal-budak olmaktır. Hele en güzeli, herbiri ulu bir meşe ile dolu büyük bir orman olmaktır.
Yaşını hiç kimsenin bilmediği ulu bir meşe ağacı varmış. Her kış mevsiminde mecburen yapraklarını döker, bazende çok sert fırtınalara yakalanıp dallarının kırıldığı da çok olurmuş. Ancak her bahar gelişinde öyle bir sevinirmiş ki, yine yemyeşil yapraklar açıp, tekrar yeryüzüne birçok palamut serpiştirebileceği için. Nasıl sevinmesin ki, kış boyu yapayalnız haldeyken yemyeşil yapraklara bürününce bir başka güzel olduğunu, üzerine kuşların yuva yaptığı, bu şekilde hem dış tehlikelerden korunduğu hem de neş'eli ve mutlu olduklarını her şekilde belli eden ötüşlerini duymak, türlü böceklerin onun sayesinde beslendiği, onlar için kendisinin adeta bir sığınak olduğunu bilmek, hele ki o kendi neslinin devamını sağlayacak palamutları yeterince olgunlaşıp, türlü şekillerde toprağa karıştığını ve etrafında sürekli genişleyerek büyüyen bir ormanın oluştuğunu görmek en büyük mutluluk kaynağı imiş onun için. Ancak bazıları da kurda kuşa yem olup, uzak diyarlara gitmek zorunda kalıyormuş bazen. Oralarda çok çetin yaşam mücadelesi vermek gerekiyormuş, yabancı diyarlarda üstelik tek başına oldukları için. Kendilerinin ait oldukları bir ormanın varlığını biliyorlarmış ama ne çare. Bulunduğu yere hasbelkader tamda kök salmaya başlamışken, tekrar ait olduğu ormana karışmak için ne kadar yanıp tutuşsalar da, göze alamadıkları birçok şeyi bahane ederek oldukları yerlere dahada derin kök salmaya devam ediyorlar ve de üstelik onlardan istifade edenler buna hep engeller çıkarıyorlarmış.
Yine güzel bir bahar günü yapraklar kendi aralarında fısıldaşıyormuş;
- Biz olmasak bu meşe bir şeye benzemez. Bizim sayemizde böyle yemyeşil ve güzel görünüyor. Hiç farkettinmi biz yokken nasıldı, şimdi ne halde?
- Öyle deme!!! Aslında biz onun sayesinde varız. O bizim hayat kaynağımızdır. Düşünsene bir, o olmasaydı biz olurmuyduk? Biz sadece bir bahar varız. Kış geldiğinde, rüzgarlarla her tarafa savrulup, kupkuru bir şekilde toprağa düşerek yok olup gideceğiz. Fakat o yine dimdik ayakta, daha gelişmiş bir halde, yine yeni yapraklar açmayı bekleyecek ve yepyeni yapraklara hayat verecek.
Yaprakların kendi aralarındaki fısıldaşmalarını duyan bir palamut hemen muhabbete katılmış;
-Arkadaşın çok haklı. Tabiki sizler sonbahar geldiğinde kuruyup gideceksiniz. İşte o zaman yerinizde yeller esecek. Siz hiç boşuna böbürlenmeyin. Asıl biz değerliyiz onun için. Çünkü bizler sizin gibi kuruyup gitmeyeceğiz. Bizde toprağa kök salıp, onun gibi meşe ağacı olacağız. Hem kimbilir, bizde belki ilerde onun gibi ulu bir ağaç olabiliriz. Ulu bir meşe olamasak bile en azından bu ormanın bir parçası oluruz. Yani biz olmasak o burada yapayalnız kalacağı için, onun da burada pek fazla yaşama şansı yok bence.
Daha palamadun sözü biter birmez konuşmaları duyan "ulu meşe"nin dalı hiddettle azarlamış hepsini;
- Ey haddini bilmez gafiller. Siz kendinizi ne sanırsınız? Güçlü olmanın yolu, birlik olmaktır. Birlik olmanın yoluda oraya buraya savrulmak değil, bir "ulu meşe"ye dal-budak olmaktır. Hele en güzeli, herbiri ulu bir meşe ile dolu büyük bir orman olmaktır.
Tags:environment,global warming,energy
caucassian,
caucasus,
çerkes,
çerkez,
dünya,
environment,
foto syntesis,
gofer,
halk,
history,
inhabitant,
kaf,
kafdağı,
kafkas,
qofer,
tree,
wood,
world,
yaradılış
27 Aralık 2010 Pazartesi
А НАТХЪО ЛIЫЙ
Posted by Шlэрэнкъо
А НАТХЪО ЛIЫЙ
А НАТХЪО ЛIЫЙ
А-НА-ТХЪО-ЛIЫ-Й = A-NA-THO-tL'I-Y
(O KIZILSEVER KİŞİNİN VATANI)
(O KIZILSEVER KİŞİNİN VATANI)
А: O(bilinen).
НА: Sevecen, Şefkatli, Merhametli.
ТХЪО: Kızıl.
ЛIЫ: Kişi; Kimse, Zat
Й: Memleketi,Vatanı, Diyarı ...yaşadığı yer
Tags:environment,global warming,energy
adğe,
adıge,
adığe,
anadolu,
anatolia,
caucassian,
caucasus,
cudi,
culture,
çerkes,
exile,
history,
inhabitant,
insan,
kaf,
kafkas
21 Aralık 2010 Salı
Çerkes(ler)
Posted by Шlэрэнкъо
Uluslararası literatürde sadece beyaz ırkın "Kafkas" olarak tanılanması tamamen yanlıştır. "Kafkas" tanımı, Nuh Tufanı'ndan beri yaşayan tüm insanları kapsamaktadır. Kafkasya'da yaşayan yerli halk(Adğe,Abhaz ve Oset) "Ari Kafkas"tır. Gerek yaşadıkları coğrafya, gerekse dil, kıyafet ve yaşam tarzı(kültür) bakımından hiç değişime uğramadan günümüze kadar kendilerini en iyi koruyabilmişlerdir. Diğerleri ise dağılmış, değişime uğramış ve çok karışmış melez toplumlardır.
Çer-kes(ler)
Çer= Asker. Kes(ler)= Kişi(ler),Kimse(ler),İnsan(lar).
"Çerkes" Arabça/Farsça "çer" ve "kes" kelimelerinden oluşan bileşik kelimedir. (Örnek; Her-kes.) Kılık ve kıyafetleri adeta askeri bir üniforma gibi tek tip olmasından dolayı Kafkasyalı (Adğe,Abhaz ve Oset gibi)insanlar, araplar tarafından bu şekilde tanımlanmışlardır. Osmanlı döneminde ise, "Kafkas" tanımı, Ortadoğu ve Balkanlarda yoğun olarak kullanılan Arapça etkisiyle tamamen "Çerkes" olarak değiştirilmiştir. "Çerkes" kavramının "Kafkas" kavramının yerine kullanılması, yukarıda açıkladığım, bu iki kelimenin anlamlarının nereden geldiği konusundaki sebeplere bakıldığında, tarihi doğru kavrama açısından çok büyük hatalara düşülmesine yol açar.
Uluslararası literatürde sadece beyaz ırkın "Kafkas" olarak tanılanması tamamen yanlıştır. "Kafkas" tanımı, Nuh Tufanı'ndan beri yaşayan tüm insanları kapsamaktadır. Kafkasya'da yaşayan yerli halk(Adğe,Abhaz ve Oset) "Ari Kafkas"tır. Gerek yaşadıkları coğrafya, gerekse dil, kıyafet ve yaşam tarzı(kültür) bakımından hiç değişime uğramadan günümüze kadar kendilerini en iyi koruyabilmişlerdir. Diğerleri ise dağılmış, değişime uğramış ve çok karışmış melez toplumlardır.
Çer-kes(ler)
Çer= Asker. Kes(ler)= Kişi(ler),Kimse(ler),İnsan(lar).
"Çerkes" Arabça/Farsça "çer" ve "kes" kelimelerinden oluşan bileşik kelimedir. (Örnek; Her-kes.) Kılık ve kıyafetleri adeta askeri bir üniforma gibi tek tip olmasından dolayı Kafkasyalı (Adğe,Abhaz ve Oset gibi)insanlar, araplar tarafından bu şekilde tanımlanmışlardır. Osmanlı döneminde ise, "Kafkas" tanımı, Ortadoğu ve Balkanlarda yoğun olarak kullanılan Arapça etkisiyle tamamen "Çerkes" olarak değiştirilmiştir. "Çerkes" kavramının "Kafkas" kavramının yerine kullanılması, yukarıda açıkladığım, bu iki kelimenin anlamlarının nereden geldiği konusundaki sebeplere bakıldığında, tarihi doğru kavrama açısından çok büyük hatalara düşülmesine yol açar.
Tags:environment,global warming,energy
adğe,
adığe,
caucassian,
caucasus,
culture,
çerkes,
history,
kaf,
kafkas
13 Aralık 2010 Pazartesi
Adygeyan Language&İslamic Terms
Posted by Шlэрэнкъо
Adygeyan Language and İslamic Terms
Swift
АБгъагэбыл (ым) = O Cattle Domesticated
А = O
Бгъаг (э) = Bghagh (e): Damned
былым = Break: Cattle.
Ebabil, mentioned in the Qur'an, is not the name of the birds that keep the elephant army to stone rains but rather the stones that are stoned.
Qur'an=Understand
ГурыIуэн= Gurı'uen:
"Surely, we'll take it (the book) to read and understand he revealed."
Sura=1.Chart 2.Table 3. Picture
Сурэт= Suret:
Iat=Allow to hand
IЭ-ет(ы)=IЭ=A: Hand ет(ы)= Give2.allow3.let 4. bring 5. deliver
Qibla=:Trend,Zoom
Къыблагъэ=Kıblağe
Kabe
Esoun=Read the call to Prayer
ГъуэЗанкIэ= Guasandj'e: Alignment Time
Гъуэ=Gua: 1.Time 2. When3. Father time. ЗанкIэ=Sandj'e:1.upright 2.alignment 3.straight line
Hadj=1.guest 2.visitor 3.lodger
ХакIэ= Hadj :
Haliph
Hadith
Hoasrat
Noamoass=Prayer
На-маз(э)=Na-maz(e):
Abdest=Ablution
IАб-дэгъуэ-стын=Ab-degue-stın:
or
IАбыдэ-стын=Abıde-stın:
Vaaz (Guaza): Гъуаз(э) = Guide, Guiding
Adğebze ve İslami Terimler
Ebabil
АБгъагэбыл(ым)= O Lanetlenmiş Büyükbaş Hayvanlar
А= O
Бгъаг(э)=Bğağ(e): Lanetlenmiş
былым=Bılım: Büyükbaş hayvan.
Kur'anda adı geçen Ebabil, fil ordusunu taş yağmuruna tutan kuşların adı değil bilakis taşlanan fil sürüsüdür.
Kur'an
ГурыIуэн= Gurı'uen:Anlamak,Kavramak(birinin anlaması)
"Andolsun biz onu (kitabı) okuyup anlayasınız diye indirdik."
Adygeyan Language and İslamic Terms
Swift
АБгъагэбыл (ым) = O Cattle Domesticated
А = O
Бгъаг (э) = Bghagh (e): Damned
былым = Break: Cattle.
Ebabil, mentioned in the Qur'an, is not the name of the birds that keep the elephant army to stone rains but rather the stones that are stoned.
Qur'an=Understand
ГурыIуэн= Gurı'uen:
"Surely, we'll take it (the book) to read and understand he revealed."
Sura=1.Chart 2.Table 3. Picture
Сурэт= Suret:
Iat=Allow to hand
IЭ-ет(ы)=IЭ=A: Hand ет(ы)= Give2.allow3.let 4. bring 5. deliver
Qibla=:Trend,Zoom
Къыблагъэ=Kıblağe
Kabe
Esoun=Read the call to Prayer
ГъуэЗанкIэ= Guasandj'e: Alignment Time
Гъуэ=Gua: 1.Time 2. When3. Father time. ЗанкIэ=Sandj'e:1.upright 2.alignment 3.straight line
Hadj=1.guest 2.visitor 3.lodger
ХакIэ= Hadj :
Haliph
Hadith
Hoasrat
Noamoass=Prayer
На-маз(э)=Na-maz(e):
Abdest=Ablution
IАб-дэгъуэ-стын=Ab-degue-stın:
or
IАбыдэ-стын=Abıde-stın:
Vaaz (Guaza): Гъуаз(э) = Guide, Guiding
Adğebze ve İslami Terimler
Ebabil
АБгъагэбыл(ым)= O Lanetlenmiş Büyükbaş Hayvanlar
А= O
Бгъаг(э)=Bğağ(e): Lanetlenmiş
былым=Bılım: Büyükbaş hayvan.
Kur'anda adı geçen Ebabil, fil ordusunu taş yağmuruna tutan kuşların adı değil bilakis taşlanan fil sürüsüdür.
Kur'an
ГурыIуэн= Gurı'uen:Anlamak,Kavramak(birinin anlaması)
"Andolsun biz onu (kitabı) okuyup anlayasınız diye indirdik."
Sırat
Sure
Сурэт: Tablo,Belge.
Ayet
IЭ-ет(ы)= E-yet(ı): Ele verilen
IЭ=E: El. ет(ы)=yet(ı): Vermek
Mekke
Макъэ:Ses
Kıble
Къыблагъэ=Kıblağe: Yakınlaş, Hısım/Akraba ol
Kabe
Къэгъабэ
Ezan
ГъуэЗанкIэ: Hiza Vakti
Гъуэ=Ğue: Vakit. ЗанкIэ=Zanç'e:Doğru,Dik,Hiza
Hac
ХакIэ: Misafir,Ziyaretçi
Ха= İnsan. кIэ= Yeni,taze
Halife
Халыфэ
Hadis
Хадисэ
Hazret
Хазырэты
Namaz
На-маз(э)=Na-maz(e): Hoş Ücret
На=Na : Sevecen,Şefkatli,Hoş, маз(э)=Maz(e) : Ücret,Ay
Abdest
IАб-дэгъуэ-стын=Ab-değue-stın:Elle kabul edilebilir hale getirmek(benimsetmek)
IАб=Ab: El. дэгъуэ=değue: Makul, kabul edilebilir. стын=stın: Benimsetmek
veya
IАбыдэ-стын=Abıde-stın:
Vaaz(Ğuaz):Гъуаз(э)=Rehber, Yol Gösterici
Сыр Ат|э: Sır At'e=Elbette Sıcaktır
Сы:Sı= Sıcak
р:r= O bilinen (Belirteç )
Ат|э: At'e=Elbette (onay)
Sure
Сурэт: Tablo,Belge.
Ayet
IЭ-ет(ы)= E-yet(ı): Ele verilen
IЭ=E: El. ет(ы)=yet(ı): Vermek
Mekke
Макъэ:Ses
Kıble
Къыблагъэ=Kıblağe: Yakınlaş, Hısım/Akraba ol
Kabe
Къэгъабэ
Ezan
ГъуэЗанкIэ: Hiza Vakti
Гъуэ=Ğue: Vakit. ЗанкIэ=Zanç'e:Doğru,Dik,Hiza
Hac
ХакIэ: Misafir,Ziyaretçi
Ха= İnsan. кIэ= Yeni,taze
Halife
Халыфэ
Hadis
Хадисэ
Hazret
Хазырэты
Namaz
На-маз(э)=Na-maz(e): Hoş Ücret
На=Na : Sevecen,Şefkatli,Hoş, маз(э)=Maz(e) : Ücret,Ay
Abdest
IАб-дэгъуэ-стын=Ab-değue-stın:Elle kabul edilebilir hale getirmek(benimsetmek)
IАб=Ab: El. дэгъуэ=değue: Makul, kabul edilebilir. стын=stın: Benimsetmek
veya
IАбыдэ-стын=Abıde-stın:
Vaaz(Ğuaz):Гъуаз(э)=Rehber, Yol Gösterici
5 Kasım 2010 Cuma
Adem&Hawa
Хъадэм(э)=Khadem(e):Adem.
Хъа= Kha:İnsan(beden olarak) Хъадэ= Khade:Ölü,Ceset. Хъадэм(э)= Ölümlü,Fani,Kul,Hizmetçi.
Allah(c.c) Adem'i kendine kul olarak yaratmış ve Хъадэм(э) olarak adlandırmış.
Хъафыгъ(э)= Khafığ(e):Hawa
Хъа= Kha:İnsan(beden olarak) фы= Fı:Alınan, Sahip olunan(Elde edilen), гъ(э)= ğ(e):olumluluk eki. фыгъ(э)= Fığ(e):Örülmüş,Hediye,Armağan. Хъафыгъ(э)= Hediye İnsan, Eş.
Allah(c.c) Adem'i yarattıktan sonra, onun Dünya'da tek başına yaşamasının zor ve neslinin devamının imkanı olmadığından ona Hawa'yı eş olarak yaratmış ve hediye etmiştir. хъафыгъ(э) adı buradan gelmektedir
Хъа= Kha:İnsan(beden olarak) Хъадэ= Khade:Ölü,Ceset. Хъадэм(э)= Ölümlü,Fani,Kul,Hizmetçi.
Allah(c.c) Adem'i kendine kul olarak yaratmış ve Хъадэм(э) olarak adlandırmış.
Хъафыгъ(э)= Khafığ(e):Hawa
Хъа= Kha:İnsan(beden olarak) фы= Fı:Alınan, Sahip olunan(Elde edilen), гъ(э)= ğ(e):olumluluk eki. фыгъ(э)= Fığ(e):Örülmüş,Hediye,Armağan. Хъафыгъ(э)= Hediye İnsan, Eş.
Allah(c.c) Adem'i yarattıktan sonra, onun Dünya'da tek başına yaşamasının zor ve neslinin devamının imkanı olmadığından ona Hawa'yı eş olarak yaratmış ve hediye etmiştir. хъафыгъ(э) adı buradan gelmektedir
17 Mayıs 2010 Pazartesi
18 Nisan 2010 Pazar
Who are Caucassian?
Ben araştırıyorum ve tesptim şu;
Адгъ(э)= Adğ(e) dilinde Кхуаф(э)=Khuaf(e) ve Xас(э)= Khas(e) kelimelerinin bileşiminden oluşmuş bir sıfat bu. Кхуаф(э)=Khuaf(e):Tekne,Sal,Kayık,Gemi vs. suda yüzen taşıtlara verilen isim.(НаIоХъ(у)=Na'oh(u):Nuh'un gemisinin adının da "Qofer" olduğu belitmeliyim bu arada. НаIо=Na'o: Haber(ci). Хъ(у)=Hu: Erkek,Adam. Xа=Kha : İnsan(Beden olarak). Xас(э)=Khas(e) :Toplum,Halk,Ahali demektir. Buradaki Bu iki kelimenin sonlarındaki (e) sesi dilimizin bir özelliği olarak telaffuz edilmiyebiliyor. Böylece Khuaf(e)Khas(e) oluyor KhuafKhas.Yani diğer dillerdeki kolay kullanım şekliyle Kafkas halini alıyor. Türkçedeki yaklaşık anlamı şu oluyor;"Gemi Halkı".
Peki bu gemi hangi gemi olabilir? Bence o gemi Nuh'un Gemisidir. Hz. Nuh Peygamber'e inanarak Qofer'in yapımına emek veren ve tamamlandığında gemiye binip tufandan kurtulanların sıfatıdır, şimdiki söyleniş tarzıyla Kafkas. Hz. Nuh Qoferi inşa ederken ona inanmayan kodamanlarda Wuayenakh kulelerini inşa ediyorlardı. Suların o kulelere ulaşamayacağını zannediyorlardı.
Mitolojide adı geçen Kaf Dağı bugün Kafkas sıradağları dediğimiz yerdir. Kaf Dağı yani Gemi Dağı. Bu sıradağların en yüksek noktası (5642m) Ошх(ы)Маф(э) =Woşh(ı)Maf(e)'dir.
Ошх(ы)=Woşh(ı):Tufan,Sağanak yağış
Маф(э)=Maf(e):Gün,Hayır(lı) Uğur(lu).
Yani bu dağın adının anlamı Hayırlı Tufan'dır.
Nuh'un gemisi Qofer, Cudi'ye vardığında tufan sona ermiş ve gemi Cudi Dağına oturmuştur. ( Жъугъ-Ди(гъэкIыгъ)=Juğ-Di(ğeç'ığ): Kitle Halinde Dışarı Saldı Жъугъ= Juğ: Kitle Halinde, Topyekün. Ди(гъэкIыгъ)=Di(ğeç'ığ): Dışarı saldı(gönderdi). "Gemi Halkı" ve Hz.Nuh Peygamber'in ailesi tufandan sonra yeniden çoğalarak yeryüzüne dağılmışlar ve değişik kavimler oluşturmuşlar. Bunların içinden "Åd" olarak adlandırılan bir kavim, bilim ve teknolojide o denli ilerlemişki, artık hiç birşeyden korkmaz, azgın,acımasız ve kibirli bir kavim haline gelmiş
Hz. Hud Peygamber'le kurtuluşa eren 12 kişi Kafkas sıradağlarının kuzeyinde yeniden varlıklarını sürdürmüşler ve "Ådğe" olarak adlandırılmışlardır. Ådğe" dilinde "ğe" eki, önündeki sıfata veya isme olumluluk özelliği katar. Yani "Åd'ın İyisi", "İyi Åd" anlamındadır. Günümüzde Adığe,Adıge,Adığa,Adıga,Adiğe veya Adige gibi söylemler bu sıfatın değişime uğratılmış telaffuzlarıdır. En yakın telaffuz "Adığe"dir. O da "d" ve "ğ" sessizleri arasındaki geçiş anında "ı" sesi doğal olarak çıkmaktadır. >Gerçek Telaffuz şekli "Ådğe"olmalıdır.
Адгъ(э)=Ådğ(e) Boyları ve Anlamları;
Adğe boylarının telaffuzunda, Hatkoy, Kemguy,Natukoy şeklinde sonlarına (y) eklenmesi son derece yanlıştır. Dilimizde bu (y)=Ülkesi,diyarı, yaşadığı yer şeklinde bir anlam oluşturur.
1- А-Бзэ-х = A-Bze-h : O Oklar.
А=A : O(Bilinen) Бзэ=Bze: Ok,Lisan.
х=h:lar-ler(çoğul eki)-(Adğe bayrağındaki okların temsil ettiği kimlik olabilir.
2- Бжэ-Дыгъ(о)= Bje-Dığ(o) : Dikiş zamanı arıgibi çalışan
Бжэ=Bje: Arı,Buynuz.
Дыгъ(о)=Dığ(o): Dikiş zamanı.
3- Бэ-ЦIэлэН-Iэ=Be-Ts'elen'e= Eliyle çok birşey sürüp karalayan
Бэ=Be: Çok. ЦIэлэН= Ts'elen: Birşey sürüp karalamak.
Iэ='e: El.
4- КIе-Мыр-Гугъ(э)= Çe'-mır-Guğ(e): Bu Yeni Umut . Günümüzde Çemguy,Kemguy gibi ifade edilmektedir.
КIе = Çe': Taze,Yeni,Çekirdek.
Мыр = Mır: Bu. Гу(э)= Guğ(e): Umut.
5- Ха-Тхъо=kHaTho : Kızıl İnsan
Ха=kHa:İnsan(beden olarak).
Тхъо =Tho: Kızıl
6- Жан-Iэ=Jan'e : Eli Becerikli
Жаn= Jan: Çalışkan,Hamarat,Çevik,Keskin,Dinamik.
Iэ ='e : El
7- Ха-Бэр(э)-Дае =kHa-Bere-Daye : Hemşirenin çok defa tedavi ettiği İnsan.(Günümüzde Kabardey, Kaberdey,Kabartay v.b. gibi değişik şekillerde ifade edilmektedir.
Ха=kHa: İnsan(beden olarak).
Бэрэ=Ber(e): Çoğu kere, Birçok defa.
Дае=Daye: İnsanları tedavi eden kız(Hemşire)
8- Мамыр-Хъыгъ(о)= Mamır-Hığ(o): Barışsever
Мамыр= Mamır:Barış,Huzur,Sulh.
Хъыгъ(о)=Hığ(o): Götürmesi kolay
9- МаХъошъ(ы)=MaHoş(ı) : Deve,Deveci, Deve binicisi
10- На-Тхъо= Na-Tho :Kızılsever
На=Na: Anne,Sevecen.
Тхъо=Tho: Kızıl
11- Шхъа-Псыгъ(о) =Şha-Psığ(o) : İnce Düşünceli.
Шхъа=Şha:Baş,Kafa,Akıl,Zeka,Düşünce.
Псыгъ(о)=Psığ(o): İnce.
12- IУб-Ыхъ(ы)=Ub-Ih(ı): Şimdi Azcık.
IУб=Ub: Azcık,Bir Lokmacık.
Ыхъ(ы)= Ih(ı): (Ünlem) Ihı (tam) şimdi
. Allah (C.C.) bu kavme uyarıcı olarak Hz. Hud Peygamber'i görevlendirmiş, Hz.Hud , "Åd" kavmini azgınlıklarından bir türlü vazgeçirememiş ancak Allah(C.C.)'ın izniyle kendine inanan bir grup insanla beraber helak olmaktan kurtulmuştur. Bu kavim; bu günkü Abhazya, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan topraklarının bulunduğu vadiye gönderilen çok soğuk ve sert rüzgarlarla/kar fırtınası ile helak olmuştur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)