''Bürokraside tam bir devrim'' | Timetürk Haber
Posted by Шlэрэнкъо
"Mesela soyadı değiştirme... Birçok vatandaşımız için mahkemelere gidilmesi gereken uzun bir sürecin parçasıyken yeni uygulamayla dilekçeyle soyadı değişimi mümkün olabilecek. Birçok soyadları vaktinde verilmiş ama vatandaşlarımız açısından ve sosyal kültürel etki bakımından değiştirme zarureti olan soyadları var. Çok uzun mahkeme süreçleri olmayacak, dilekçeyle soyadı değiştirilecek. Doğum, ölüm, adres değişiklikleri elektronik ortamda yapılabilecek. Doğum için dahi ne kadar bürokratik uygulamaların olduğu hepimizin malumu. Yeni kimlikler ki son derece kullanışlı, elektronik, biyometrik özellikleri de taşıyan kimlikler Aralık ayından itibaren verilmeye başlanacak."
This Blog interested in Caucassian Culture&History and Environment and Renewaible Clean Energy Sources.
- Home
- QHUAPH QHAZZ
- STATİC WATER POWERED
- FİRE FİGHTİNG HELİED
- Funnely Vertical Axis Wind Turbo
- ELECTRON DOWNLOAD UNİT
- Touch-Screen Virtual Keyboard
- Pass Driver
- Fiber Optic Transmision System Of The Solar Powered
- İllegal Wehicle İdentification System
- Wastewater Treatment Unit
- Videos
- Pıctures
- About Me
- Environment
- My Terminatation Styl
- YEŞİL ORDU
- Жъы Зыгъэко
- ИГЪЭХЪУАЛЪ ЖЪЫК|УАЧ|Э
Wellcome!
When If I'd can to realized my idea, we'll anneed to nucluer energy and other inconvenient energy kinds. I think about who are Caucassian languages the key for to decipher of historical knowledges.
hak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Ekim 2014 Çarşamba
''Bürokraside tam bir devrim'' | Timetürk Haber
Tags:environment,global warming,energy
abhaz,
abhazya,
adıge,
adıgey,
adığe,
caucassian,
caucasus,
circassian,
demokrasi,
devlet,
hak,
kaffed,
kafkasya,
kürt,
mücadele
12 Ekim 2014 Pazar
Hak arama mücadelesi nasıl olmalı?
Posted by Шlэрэнкъо
1980 li yıllarda ilk eylemlerini gerçekleştiren ve daha sonra giderek tırmanan bir şiddet ortamı yüzünden binlerce can kaybı yaşadık.
Demokratik bir ülkede durduk yerde bir terör oluşur mu? diye sorgulayacağımız halde, çok bilmiş bazı uzmanların bu işin kart kurt meselesi olduğunu, aslında öyle bir milletin ne dilinin nede kendisinin olmadığını ekranlarda avaz avaz iddia ediyordu.
Bizde saf saf inanıyorduk kart kurtlara. Öfkeleniyorduk. hatta bazılarımız halen olduğu gibi nefret ediyordu kart kurtlardan.
Yavaş yavaş kabullenmek zorunda kaldık hepimiz.
Hamaset artık geçerliliğini yitirmeye, hamasetin sökmediği yerlerde Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle ..... o suyla bu suyla edebiyatı girmeye başladı hayatımıza.
Biz de bir zamanlar bizden olmayanların yanında Çerkez oluğumuzu bile belli etmemeye çalışırken, şimdilerde 80 yıldır bize dayatılan TC de yaşayan herkes Türktür yalanından kendimizi sıyırabilmiş, Çerkez olduğumuzu, aslında bizimde bir anavatanımızın, dilimizin,bayrağımızın, kısacası bir millet olmak için ne gerekiyorsa hepsine sahip olduğumuzu öğrenebildik.
İtiraf etmeliyim ki, kendim dahil büyük çoğunluğumuz bu işlerin demokratik yollardan çözülmesi gerektiğini, terör, anarşi veya vandalizmle bir yere varılamayacağını iddia ediyorduk.
Halen aynı zihniyette olanlar, ellerine yetki verilse, bir ferdini sağ bırakmayacak taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayacak olanlar var içimizde.
Yeri gelmişken şöyle bir soru geliyor aklımıza;
Bu örgüt ortaya çıkmasaydı ve bir mücadele başlatmasaydı şu an ne durumda olurduk?
Neredeyse 25-30 yıllık silahlı bir mücadeleyle binlerce cana mal olmasına, milyarlarca liralık ekonomik kayba rağmen hala bir arpa boyu yol alınamamışsa, hala çakıl taşı hamasetiyle temel insan hakkı olan değerler ayaklar altında tutulmaya çalışılıyorsa hiç kimse demokratik yoldan bahsetmesin.
İlla ki diretecek olan varsa şu soruma cevap versin.
Demokratik talepleri için bir çay bardağı bile kırmamış, devletin iyi niyetini bizzat göstererek, demokratik haklarının teslim edilmesini bekleyen Çerkez, Laz v.s. toplumunun temsilci kurum yetkilileriyle neden hiç görüşülmüyor da, İmralıdaki yüzlerce yıllık hüküm giymiş tutuklu bir kişiyle sürekli görüşme ihtiyacı hissediliyor?
1980 li yıllarda ilk eylemlerini gerçekleştiren ve daha sonra giderek tırmanan bir şiddet ortamı yüzünden binlerce can kaybı yaşadık.
Demokratik bir ülkede durduk yerde bir terör oluşur mu? diye sorgulayacağımız halde, çok bilmiş bazı uzmanların bu işin kart kurt meselesi olduğunu, aslında öyle bir milletin ne dilinin nede kendisinin olmadığını ekranlarda avaz avaz iddia ediyordu.
Bizde saf saf inanıyorduk kart kurtlara. Öfkeleniyorduk. hatta bazılarımız halen olduğu gibi nefret ediyordu kart kurtlardan.
Yavaş yavaş kabullenmek zorunda kaldık hepimiz.
Hamaset artık geçerliliğini yitirmeye, hamasetin sökmediği yerlerde Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle ..... o suyla bu suyla edebiyatı girmeye başladı hayatımıza.
Biz de bir zamanlar bizden olmayanların yanında Çerkez oluğumuzu bile belli etmemeye çalışırken, şimdilerde 80 yıldır bize dayatılan TC de yaşayan herkes Türktür yalanından kendimizi sıyırabilmiş, Çerkez olduğumuzu, aslında bizimde bir anavatanımızın, dilimizin,bayrağımızın, kısacası bir millet olmak için ne gerekiyorsa hepsine sahip olduğumuzu öğrenebildik.
İtiraf etmeliyim ki, kendim dahil büyük çoğunluğumuz bu işlerin demokratik yollardan çözülmesi gerektiğini, terör, anarşi veya vandalizmle bir yere varılamayacağını iddia ediyorduk.
Halen aynı zihniyette olanlar, ellerine yetki verilse, bir ferdini sağ bırakmayacak taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayacak olanlar var içimizde.
Yeri gelmişken şöyle bir soru geliyor aklımıza;
Bu örgüt ortaya çıkmasaydı ve bir mücadele başlatmasaydı şu an ne durumda olurduk?
Neredeyse 25-30 yıllık silahlı bir mücadeleyle binlerce cana mal olmasına, milyarlarca liralık ekonomik kayba rağmen hala bir arpa boyu yol alınamamışsa, hala çakıl taşı hamasetiyle temel insan hakkı olan değerler ayaklar altında tutulmaya çalışılıyorsa hiç kimse demokratik yoldan bahsetmesin.
İlla ki diretecek olan varsa şu soruma cevap versin.
Demokratik talepleri için bir çay bardağı bile kırmamış, devletin iyi niyetini bizzat göstererek, demokratik haklarının teslim edilmesini bekleyen Çerkez, Laz v.s. toplumunun temsilci kurum yetkilileriyle neden hiç görüşülmüyor da, İmralıdaki yüzlerce yıllık hüküm giymiş tutuklu bir kişiyle sürekli görüşme ihtiyacı hissediliyor?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)