29 Aralık 2024 Pazar

İHANET-İ FARİKA

Posted by Шlэрэнкъо


"İhanet-i Farika"  nedir?


28Aralık 1920-28 Ocak 1921 arası yaşananlar,  Çerkez  Ethem ve Kuvva-i Seyyare askerlerine 

yaşatılanlar Dünyanın gelmiş geçmiş "İhanet-i Farika"sıdır.

1919 yılı başları;

Ordunuz lağvedilmiş,

Vatanınız işgale ugramış,

 İşgalciler girdikleri her yerde işgalci bayrakları ve kutlama takları ile karşılanmaya başlanmış,

Bir avuç vatan sevdalısı dışında kimsenin umurunda değil,

Herşeyi göze alıp, bu insanları örgütleyerek işgalcilere karşı amansız bir direniş başlatmışsınız,

18 ay boyunca hem işgalcilerle, hem iç ayaklanmalarla, hem garip gurebanın canına, malına ve 

namusuna göz diken alçaklarla mücadele ediyorsunuz,

Diğer yandan emrinize girmiş askerlerin ve ailelerinin her türlü iaşesini temin etmekle meşgulsünüz,

Bütün bunları devlete 5 kuruş yük yüklemeden yürütmeye çabalıyorsunuz.

Bu çabanız İzmir!den Iğdır!a günler i,çerisinde ulaşacak olan Yunan, aylarca Egede adeta mıhlanmış 

halde kalıyor.

Kalıyor da...

28 Aralık 1920 sabahı bir de uyanıyorsunuz ki, kurulmasına maddi/manevi büyük emek verdiğiniz 

Kuvva-i Milliye ordusu  27 Aralık 1920 de Ankara'dan aldığı bir telgraf emriyle  hiç vakit 

kaybetmeden o gece harekete geçiyor ve sizi arkadan vurmaya başlıyor.

Üstelik bu ordu;

18 ay boyunca işgalcilere karşı tek bir saldırısı yokken, İşgalcilerle her her 

karşılaşmalarında ya ricat (cepheden kaçma) ya da sizden destek isteme acizliğinde kalıyorken, bu 

cesareti nereden alıyorsa!..

Üstelik, Vatanın/Milletin  selametine sekte vuracağı kesin  herşeyi göze alabilecek kadar...

Tam bir ay boyunca iki ateş arasında kalıyorsunuz ki, hadi biri düşman diyelim de  diğeri kardeş 

bildiğiniz, kurulabilmesinde büyük emeğiniz ve katkılarınız olan kendi ordunuz olduğunu sandığınız, 

binbir entrika ile düşmanla  işbirliği içinde olanların emrine girmiş bir ordunun arasında.   

Dünya Dünya olalı görüp göreceği İhanet-i Farika ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

Ve herşeyi yapabilecekken, herşeyden feragat edip  19 ay boyunca 7-8 bin askerle 100 bin askeri olan 

bir orduya  Egeyi  dar ederek olağanüstü bir mücadele örneği veren  birliklerinizi 28 Ocak 1921 de 

lağvedmek zorunda bırakılıyorsunuz.

 Bunun sonucunda yaşananlar;

 19 ay boyunca Egeden adım ilerleyemeyen Yunan ordusu  4 ayda Ankara'ya dayandı.

Kuvva-i Seyyareyi arkadan vuran Kuvva-i Milliye, Yunan karşısında hep ricat, hep ricat. 

İşgal edilen her yerde sınırsız/fütursuz  bir Yunan mezalimi.

Hamile kadınların karınlarını süngüyle deşmekmi?

Çoluık çocuk demeden öldürmekmi?

İnsanları camilere toplayıp topluca yakmakmı?

Kadına kıza topluca tecavüzmü?

Yerleşimleri yakıp yıkmakmı?

Hangisini beğenirseniz hepsi mevcut.

İşte budur "İhanet-i Farika"!















25 Ağustos 2024 Pazar

Bu Ülkede Üretici Olmak!

Posted by Шlэрэнкъо


Çocukluğumda ürettiğimiz zerzevatı pazara getirir satmaya çalışırdık.

Yani bundan 55 yıl önce.

Bazen pazarcı esnafı gelir piyasası 1 tl. olan ürünümüzü 30 krş. fiyat vererek almaya çalışırdı.

Bu pazarcı bizden 30 kuruşa aldığı malı 10 metre ötedeki tezgahında 1 tl. ye satacak.

Biz günlerce/aylarca emek vererek, masraf yaparak, her türlü riskini alarak ürettiğimiz ürünü, beyzade 3 adım ötede daha o gün %230 kar oranıyla ve 30 kuruşa aldığını 70 kuruş karla satacak.

Biz onca zahmetle 30 kuruş kazanacağız.

O ise hazırlop 70 kuruş kazanacak.

Ne ala bir memleket.

Nefretimden deliye dönerdim.

Biraderim engel olmasa ...
KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR. MİŞŞŞŞŞ.

21 Ağustos 2024 Çarşamba

8. Çerkes Ethem Bey Anma ve Mevlid Programı

Posted by Шlэрэнкъо



PROGRAM
TARİH: 22 Eylül 2024-Pazar
11:30 Açılış
12:00 – 13:00 “Kurtuluş Savaşında Kuvva-i Seyyare ve Çerkez Ethem”
Konuşmacı: Bandırma 17 Eylül Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsü
Öğretim Görevlisi: Doç. Dr. Ömer Karataş
13:06 – 13:30 Öğle Namazı
13:30 – 14:00 Mevlid-i Şerif&Jeğuame Ğehun(Lokma İkramı)
14:00 – 15:00 Konuşmacı : Araştırmacı Yazar Sema Akçalıoğlu
15:00- 16:00 Çerkes Mezarlığı Ziyareti ve Ethem Bey'in silah arkadaşlarına dua
Not: Saat 11:00 da Haydar Çavuş Camii önünden araç kaldırılacaktır.

16 Ağustos 2024 Cuma

Pşışawyaph Hafize

Posted by Шlэрэнкъо 


 Ethem Beyin amcası Pşışawko İbrahim'in kızı Hafize. 

 Cevvalliğiyle tam bir soya çekim. 

Hafize teyzemiz Yeni Ziraatli( Çerkesköy)e evlenmiş. 

 Çocuğu olmadığı için Emre Köyden Mecbure adında bir manav kızını evlatlık almış. 

 Kız büyüyünce düğünlere iştirak ediyor haliyle. 

 Bizim cevval Pşışawyaph Hafize teyzemiz çarşafın altında kılıçla düğünlere gidiyormuş kızı 

kaçırmasınlar diye. 

Eee kimin kuzeni...

21 Haziran 2024 Cuma

Alaca Taburu

Posted by Шlэрэнкъо





ALACA TABURU



"Alaca Taburu"nun kuruluşu da çok ilginçtir.

1920 yılı başından beri seri ayaklanma tezgahıyla meşgul edilen Ethem Bey, Haziran ayında Yozgat'taki

 en kapsamlı tezgah olan Çapanoğlu ayaklanmasını bastırmaya zorlanmıştı. Tıpkı diğerlerinde olduğu

 gibi.




Bu sözde ayaklanmayı da başarıyla bastıran Ethem Bey , açtığı soruşturmada Ankara valisi  Yahya

 Galip yanı sıra Alacada  ileri derecede sözü geçen bir Alevi dedesi olan Dede Galip Bey'in de 

sorumluluğu olduğu bilgisine ulaşmıştı.

Alacada Alevi dedesini sorguya aldığında bu dedenin pişmanlığını, dilerse kendisine asker

 verebileceğini belirtmesi üzerine bu kişinin samimiyetine güvenmiş ve 600 kişilik bir asker sağlanması

 için anlaşmışlardı.(1)

Bu olay Ankara'daki sahte kurtuluş mücadelesi önderlerinin aşırı derecede anlamsız bir şekilde 

tepkisini çekmişti.

Kurtuluş mücadelesinin en vurucu gücünü oluşturarak canını ortaya koymuş birinin asker toplaması , 

kurtuluş mücadelesi önderi sıfatı yüklenen birinin/birilerinin tepkisini çekmesi kadar anlamsız ne 

olabilir?

Ethem Beye asker toplamaması için o kadar baskı yaptılar ki, sonunda sadece 150 kişi almasına 

müsaade ederek ne kadar vatansever olduklarını ifşa ettiler.

Zar zor alınan bu 150 kişilik birliğe "Alaca Taburu" adı verildi.

Alınmasına alındı da, Kuvva-i Seyyareye katılan bu askerlere cephede türlü manipülasyonlar 

yapılmaya başlandı Ankara'daki sahte kahramanlar tarafından.

"Siz Ethem'in askeri olmanın bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Eğer ayrılmazsanız aileleriniz sizin 

yüzünüzden zarar görecek. Yoksa günah bizden gider."

Böylesi tehditler bu askerleri endişeye sürüklemişti.

"Mademki bu işten zararlı çıkacağız, hem savaşıp hem zarar görmeyelim."  düşüncesi hakim olmaya 

başlamıştı aralarında.

2. Gediz savaşının en kritik zamanlarında bir gece gizlice cepheden kaçtılar. Onların cepheyi gizlice 

boşaltması, durumdan habersiz ÇerkeZ Ethem ve Kuvva-i Seyyaresini çok zor durumda bırakmıştı.

Bu  kötü durumun sorumlusu tamamen Ankara'daki İngiliz işbirlikçileridir.

"Alaca Taburu" böylece tarihteki misyonunu tamamlamış oldu.

Ethem Bey tüm bu olanlardaki masumiyetine rağmen "HAİN" damgası yemekten kurtulamadı.

Ya birde bir zaaf gösterseydi....

Kaynakça:
1- Çerkez Ethem'in Anıları
Bir Kahraman mı Yoksa Hain mi?
Sayfa : 65
Nokta Kitap

20 Haziran 2024 Perşembe

Çapanoğlu Ayaklanması (15 Mayıs-30 Haziran 1920)

Posted by Шlэрэнкъо



Çapanoğlu Ayaklanması diğer ayaklanmalar gibi Ethem Beye kurulmuş bir tuzaktır.



Yer: Ankara- Ziraat Mektebi



Bugün 20 Haziran 2024


Bundan tam 104 yıl önce bugün, üst üste tezgahlanan ayaklanmalar güya bastırılamıyor. 

 Biga'da Aznawour, Düzce'de Berzek derken şimdi de  Yozgat'da Çapanoğlu ayaklanması Ethem

 Bey ve Kuvva-i Seyyaresine baş belası ediliyor. Aznawour ve Berzek hadi neyse de , Çapanoğlu

neden Ethem Beye ihale ediliyor?

O ayaklanma Doğu Cephesi komutanı Kazım Karabekir'in 35 bin kişilik ordusunun hemen dibinde. 

Neden 100- 150 kişilik cılız birlikler gönderip, askerin elindeki silahları birde ayaklanmacılara

 kaptırıyorsun? Amacın ne ?

Kazım Karabekir'in 3-5 bin askeri onları tükürüğüyle boğar. Her şey bir ricana bakar.

Ama amaç o değil ki.

Amaç;

Yunanın önüne engel çıkaran Ethem Bey ve silah arkadaşlarını yok etmek.

Bunun açığa çıkış şekli ayaklanma bastırılıp , soruşturma neticesinde Ankara valisi Yahya Galip'in işin

 içinde parmağının olduğu, yani işin Ankara'dan tezgahlandığının anlaşılmasıdır.

Hele ki , bu olayda suçlu olduğu anlaşılan valinin M.Kemal tarafından korunması , kimin hangi

 cephede saf tuttuğunun açık seçik tezahürüdür.

İşin en acı taraflarından biride o dönemde Çerkeslerin Ethem Beyin direnişine destek vereceğine karşı

 cephedekilerin tezgahına yağ sürmeleridir. Ethem Beyden kaçan ÇapanoğullarıUzunyayla

Çerkesleri himayelerine alarak ne kadar doğru hareket etmişlerdi?  Ayrıca  bugünün aklı evvel

  Çerkesimsileri  de karşı cephedekileri masum görüp, Çerkes Ethemi Çerkeslere zarar vermekle

 itham etmektedirler.

Neydi Ethem Beyin suçu?

Devletten 5 kuruş talep etmeden ailesinin tüm varlığını ortaya koyarak direniş başlatmadı mı?

Yaralı halde kendi canıyla uğraşırken işgale kayıtsız mı kaldı?

Karşı cephedekiler işgalcilere karşı savaş açtı da , omu engel oldu?

Herkes akın akın cephelere koşarken evinde mi yan gelip yattı?

Ayrımcılık yapmadan herkimin ihtiyacı varsa yardımına koşmadı mı?

Çerkeslere Çerkes oldukları için kötü muamelemi yaptı?

Çapanoğullarını almak için Uzunyayla'yı da tarümar etmediği için mi suçlu?

Cephede Yunanla savaşırken arkadan vurulmadı mı?

Arkadan vurulduğunda  istese iç savaş çıkarabilecekken kendini feda etmedi mi?

Söyleyin de bilelim.

Derdiniz ne?





11 Haziran 2024 Salı

Bir Çınar Daha Devrildi! (Keoh) Rahmi Aşçı.

Posted by Шlэрэнкъо




Yeni Ziraatli Köyü
(Keoh) Rahmi Aşçı








Bugün 9 Haziran 2024.

Dün akşam çok üzücü bir haber aldım.  

Bandırma'nın Yeni Ziraatli Köyü'nden Keoh Rahmi amcamızın vefatının haberi. 

Sizi bilemem, lakin benim için çok üzücü. 

Neden? derseniz ;

O sıradan bir Çerkes değildi.

Bize ait çok önemli bilgileri hafızasında barındırıyordu çünkü.

Çocukluğunu Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış, o yılların tarihine çok önemli etkileri 

olan kişilerle birebir hatırası olan ender kişilerden biriydi.

Benim bu Blogger da yazıya döktüğüm,

Şhalako Aziz Bey
 https://www.blogger.com/blog/post/edit/7811572234209526600/7199090512276193109  ve
 
Pşışawko Tevfik Bey i anlattığım anekdotların kaynak kişisiydi.

https://www.blogger.com/blog/post/edit/7811572234209526600/5684690579382711543

Ayrıca benim rehberlik ettiğim , Bandırma 17 Eylül Üniversitesinde danışmanlığını tarih 

hocası Dç. Dr. Ömer Karataş'ın yaptığı, Bölge Çerkesleriyle ilgili doktora tezi  çalışması yapan

yüksek lisans öğrencisi Rukiye Akdeniz'e kaynak kişi olarak tarihe geçti.

Onun bilip de, bizim sormayı akıl edemediğimiz daha ne bilgileri yanında alıp götürdü kim

bilir?

Allah rahmet eylesin.  Mekanı cennet olsun inşallah. Dost ve akrabalarına taziyelerimi 

sunuyorum.
 
Bu son olmayacak elbette.

Çevrenizde bu gibi insanlar varsa , hiç vakit kaybetmeden hafızalarındaki bilgileri yazıya 

dökün lütfen.

O çınarlarda Rahmi amca gibi devrildiğinde,  hafızalarımızı yitirmiş olmayalım.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Subscribe Now: standard

Translate