18 Mayıs 2014 Pazar

Çizmelerimi çıkarayım mı?

Posted by Шlэрэнкъо

28 Nisan gecesinden  16 Mayıs'a kadar en az 3 kez sedyeye yatmak zorunda kaldım. 28 Nisan gecesi saat 03:00 cıvarı mide delinmesi nedeniyle çağırdığımız ambulansa biner binmez hemşire hanımın ilk komutu;
- Ayakkabılarınızı çıkarın.
Ben canımın derdindeyken, hanımın derdi sedyenin temizliği. Oysa ki ayakkabılarım gayet temiz. Acile gittiğimizde komuta gerek duymadan otomatikman şartlanmışlığı yerine getirdim ve derhal ayakkabılarımı yine çıkarıp öyle uzandım sedyeye.
16 Mayısta ise ameliyat dikişlerimi aldırmaya gittim hastaneye. Pansuman odasındaki sedyeye yatarken, yine ayakkabılarım temiz olduğu halde, ayaklarımı sedyeye kaldırırken benim gözüm pansumancıda, pansumancının gözü ise benim ayakkabılarımda.... Tabi ki fırça yememek için ayakkabılar ile temas etmeyecek şekilde uzandım sedyeye.
Bu durumun tarifi herhalde "Aşağılanmışlığın şarlanması" olabilir.
 Gelelim Soma maden faciasındaki o sedyeye yatacakken;
-Çizmelerimi çıkarayım mı? diye soran madenci kardeşimiz, daha önce birçok kez sedyeye yatmak zorunda kalmış ve aynı komutlara muhatap olduğu kesin olduğundan, bu aşağılanmışlık şartlanmasıyla otomatikman çizmelerini çıkarmak zorunda  hissetmiştir kendini.
Ancak ona çizmelerini çıkarttırmaya cesaret edecek yürek yoktu o gün orada  suçluluk psikolojisi altında ezilen o kurumların.
 Kameralar karşışında...

Hiç yorum yok:

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Subscribe Now: standard

Translate