18 Aralık 2018 Salı

Kepeklerli Çerkez Ahmet Ağa

Posted by Шlэрэнкъо

1970 li yıllar. Aralık Ayı sonları. Kelesen Köyünün en varlıklı ailelerinden bir Ağa tarlada kalmış pancarlarını kurtarmak için, ilerideki günlerde hava şartlarının el vermeyeceğini düşünerek, işçilerine söktürmüştü. Traktörü ile Okçugöl pancar istasyonuna götürerek satış işlemini tamamladı. O yıllarda kabin hayal bile edilmiyordu traktörlerde. Bir traktör sahibiysen Allah! Allah! Köye dönerken aniden hava bozunda gece yatsıdan sonra ulaştığı Kepekler Köyünden geçerken kahvenin açık olduğunu gördü.  Öyle üşümüştü ki, hemen traktörünü meydana park  edip kahvehaneye girdi. İçerde soba sönmek üzereydi. Misafirin ellerinin soğuktan kıpkırmızı kesildiğini gören Çerkez Ahmet Ağa kahveciye Ayhan'a hemen misafire çok sıcak bir çay getirmesini, ve sobaya odun atmasını söyledi. Çay geldi. Sobaya odun tazelendi. Çay bitti. O da tazelendi.
Misafir biraz ısınıp konuşacak hale gelince Çerkez Ahmet Ağa sordu;
- Hemşerim kimsin, nerelisin, bu havada işin ne yollarda?
-Kelesendenim. Tarlada kalan pancarlarım ziyan olmasın diye ne yapıp edip söktürdüm. Bu günde Okçugöl'e istasyona götürdüm. Ama dönüşte hava iyice soğudu. Ellerim dondu buraya gelinceye kadar.
Çerkez Ahmet Ağa tam bir Çerkes. Halden anlayan, yardımsever biri.  Yolcunun haline acımış olacak ki, kahvenin öbür köşesinde arkadaşlarıyla sohbet eden kahyasına seslendi.
- Git yengene söyle yemek hazır etsin. Sende haçeşin ocağını yak. Bu gece misafir var evimizde. diye kahyaya talimat verir. Kahya derhal eve giderek talimatı yerine getirir.
Bu arada misafir köy kahvesinde çayları içip sobanın yanında ısındıkça muhabbet koyulaşmıştı.
Etrafta yaşayan Çerkezlerin hırsızlıklarından, şerefsizliklerinden, v.s. olumsuz özelliklerinden yakınırken, her cümlenin bir başında, birde sonunda topyekün Çerkeslere yönelik sinkaflı kelimeler kullanmaya başlamıştı. Kahveci dahil Çerkez olanlar misafire anlayış göstermeye çalışsa da, misafir konuştukça çoşuyordu.
Tam kahya kahveye yeniden dönmüştü ki, Çerkez Ahmet Ağa daha fazla dayanamadı.
Kahveciye seslendi.
-Ayhaan! Bu deyyusun içtiği çayların parasını kendisinden al. Ismarlamaktan vazgeçtim. Sobaya da odun falan atma. Kapat kahveyi de.
Sonra evden kahveye yeni dönmüş kahyasına;
-Sende eve dön. Yengene söyle yemek-memek hazırlamasın. Vazgeçtim bu hıyarı misafir etmekten. Ne hali varsa görsün. Gebersin gitsin yolda isterse soğuktan namussuz herif.

Kaynak: Cemal Çetinkaya

Hiç yorum yok:

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Subscribe Now: standard

Translate