Mitolojik çağlara dayanan kadim Adığe kültüründeki kılık-kıyafet, aksesuar ve beslenmede kullanılan malzemeleri incelediğimizde görüyoruz ki, gümüş ile probiyotikler çok önemli bir yer tutmaktadır.
Kıyafetlerde ve aksesuarlarda kamçıya varıncaya kadar yoğun olarak kullanılan, üzerinde mikrop/virüs ve bakteri barındırmayan yeryüzündeki tek element olan gümüş önemli bir yer tutmaktadır.
Bu asla tesadüf olamaz.
Kadın kıyafet(Saye)lerinde ve aksesuarlarında gümüş sim ile süsleme sanatı son derece gelişmiştir.
Yeme-içme, kap-kacaklarında da durum pek farklı değildir. İçeceklerini koydukları Bjenin bile ağız kısmı tamamen gümüşten olup, diğer taraflarıda işlemeli yapılmaktadır.
Kılıç, kama ve kemer gibi erkek aksesuarlarında da çok yoğun bir şekilde gümüş kullanılmakla birlikte atların eğer(Vuane)lerinde, diğer koşum takımlarında dahi gümüş işlemeler göze çarpar.
Yiyeceklerde ise Şipsı diye adlandırılan en meşhur yemeklerinde, içinde çok yüksek oranda gümüş molekülü barındıran Ceviz kullanılması sadece lezzetle alakalı değildir elbet.
Kefir, yoğurt, ve kundıpsıuw gibi probiyotikler sofraların vazgeçilmezleridir. Probiyotiklerin insan bağışıklık sistemini güçlendirdiğini de atalarımız çok eskiden keşfetmiş olmalılar ki, nesilden nesile aktarılan bu kültür sayesinde, çok uzun yaşayabilen 100 yaşın üzerinde büyük oranda mevcudu olan bir halktı Adığeler.
Ne zaman hayatımıza melamin, plastik türü petrokimya ürünleri girdi, ne zaman gümüş, nikel(kalay)kaplama yerine alüminyum kap- kacak girdi ise artık yukarıda belirttiklerimizin bir hükmü kalmadı maalesef.
Sağlık ve sıhhatli günler dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder