Balkanlarda, Çanakkale de, Trablusgarp ta, Afganistan da, Yemende v.s. Osmanlı cephelerinde, ve dahi
İstiklâl Harbinde Antep de Şahin Bey, Maraş da Arslan Bey, Samsun'da Çerkes Ekrem Bey, Ege de ise
Çerkes Ethem Bey, Anasır-ı İslâmın kurtuluşu ve selâmeti için silâha sarılıp, yine kendileri gibi Çerkes
soydaşları ile birlikte en ön saflarda gece-gündüz, yaz kış , soğuk-sıcak demeden mücadele başlatarak
savaşan cengâverlerimizdir.
Özellikle Istiklâl Harbine baktığımızda, bu cengâverler ve mahiyet erindeki diğer Çerkesler en ön
saflarda olmasaydılar "Çerkes Kalpağı " Kuvva-i Milliyenin sembolü olabilir miydi?
*1920 de "Kahraman Ethem Marşı " okullarda okutulur muydu?
Kuvva-i Seyyare kurucusu ve umum
kumandanı (Çerkes) Ethem Bey Garp Cephesinde gerek Yunan ordusuyla, gerek muhalif iç
ayaklanmalar la, gerekse garip gurebanın mallarına çöken, ırz-namusuna tasallut eden firsatçılarla
amansızca mücadele ediyorken, haksız-hukuksuz, hiç bir gerçeğe ve belgeye dayanmayan, siyaseten
türlü iftiralarla isminin önüne etnik adı olan (Çerkes) ibaresini ve de asla olabilmesi mümkün olmayan
"#Hain sıfatı ile yaftalanarak toplum nazarında "#Hain=Çerkes" olumsuz imajı oluşturulmuştur. Bu
sayede dönemin entrikalarının iç yüzünü görmesi engellenmiş diğer halklar gözünde "Tüm Çerkesler
Haindir." ön yargısı ile dışlanmış ve düşmanlaştırılmıstır.
Oysa ki;
Öylesine hassas bir dönemde aylardır pasif tutulan düzenli ordu Yunana saldırmak yerine ilk
saldırısını cift koldan Kuvva-i Seyyare ye yapması son derece manidardır.
Bu na rağmen Ethem Bey ve
Kuvva-i Seyyare komuta kademesi Ege de yunana kan kusturuyorken iç savaşa meydan vermemek için
ortak bir kararla Kuvva-i Seyyare yi lagvetmis, askerlerini özgür iradelerine bırakmıştır.
#Hain olan bir
insan elinde böylesi vurucu bir güç varken bunu yaparmı?
1923 den 1925 sonuna kadar Ethem Bey
bahane edilerek, Bandırma, Gönen, Manyas, Mihaliç, Kirmasti, Susurluk ve Balıkesir de Çerkeslere
yönelik yargısız infazlar, akabinde ise asla haketmedikleri sürgüne tabi tutulmaları ile büyük bir zulme
mâruz bırakılmış olmaları için haklı bir gerekçe izah edilemez.
Bilâhare T.C. de doğup okul hayatına
başlayan herkes, öğrenim hayatı boyunca M.E.B. "Tarih Dersi " kitaplarındaki bu aşağılayıcı "Hain
Çerkes " ifadelerine şahittir. Bu asılsız ve aşağılayıcı ifadeler çocukluktan itibaren Çerkes lere karşı
antipati geliştirirken , Çerkes olduğu bilinen öğrenciler, arkadaşları tarafından horlanarak hiç hak
etmedikleri psikolojik travmalar yaşatılmıştır.
Bugün bile her aklına esen bu aşağılayıcı ifadeleri pervasızca kullanmakta olduğunu görüyoruz. Bu
durum anayasamızın 125-2/3. ve 216. maddelerine göre suçtur. Hiç bir bakanlığımızın resmî
kayıtlarında Ethem Bey 'in itibarını zedeleyecek kayıt bulunamadığına göre, bu söylem hic bir hukuki
dayanağı olmayan siyasi bir iftiradan ibarettir.
İlgili devlet kurumları tarafından verilmesi gereken net
karar şudur;
Çerkes Ethem Bey ve Çerkes ler #Hain mi, değil mi?
Şayet siyaseten de olsa, halâ #Hain
olarak görülmeye devam edecek isek, bizlerin bu ülkede yasamamızın hiç bir anlamı olamaz. O halde
anavatanımız Kafkasya ya geri dönmemize uygun zemini oluşturun ki, hainde olacaksak, kahraman da
olacaksak anavatanımız da olalım. Sizde bizim gibi hainlerden kurtulmuş olursunuz.
#Hain olarak
görülmüyor isek, Evrensel Temel İnsan Hak ve Hürriyerleri ne dayalı haklarımızı kullanmadaki tüm
engelleri ortadan kaldırarak, T.C ile alakası bile olmayan dillerde yayın yapabilen TRT bir tv kanalı da
biz #Çerkes er için açmalıdır ki, bizlerde bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyalım.
Ş'erenko Vahdettin Bayram.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder