KARADAĞ
Ataları sürülmüştü Kuban'dan.
Yıl bin sekiz yüz seksen altıda
Çakır bir yiğit doğdu Goşehan'dan.
Müjde sana Karadağ!
Henüz geldi onsekiz yaşına,
Boyu erdi tam bir doksana.
Bir akşamdı, kaçtı zabit okuluna,
Bir asker oldu ki, Dünya'da bir numara.
Cengâver, imanı tam, hem gözü kara.
Kan kusturdu, savaştığı her düşmana.
Yine de karalandı.
Hain! diye yaftalandı.
Utanmadın mı Karadağ!
Ş'erenqo Vahdettin
1 yorum:
Wuey ÇERKES, wuey wuey...
Kırgınsın öyle mi?!...
Sen, Hamidiye kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı HÜSEYİN RAUF ORBAY gibi hain ilan edilip, 15 yıl Londra'da vatana hasret bir sürgün hayatı yaşayan kadar kırgın olamazsın...
Sen, İstiklal Marşı'nı yazan MEHMET AKİF ERSOY kadar kırgın olamazsın !...
O ki, 1926 - 1936 arası çok sevdiği ülkesini terk edip Mısır'a yerleşmişti. Ölümünden bir kaç ay önce Türkiye'ye dönmüş ve cenazesine devlet erkanından kimse katılmamıştı. Hatta katılanlar bile Emniyete ifadeye vermeye çağrılmışlardı... Oysaki Türkiye yokluk içindeyken ve sırtında paltosu bile yokken, kazandığı İstiklal Marşı Ödülü'nü almamıştı...
Kırgınsın öyle mi?!...
Sen, ÇERKES ETHEM kadar kırgın mısın?!...
O ki, 1919 - 1920 'de Kurtuluş Savaşının en ateşli günlerinde Yunan Ordusuna Anadolu'yu dar etmiş, ilk mecliste MİLLETİN KURTARICISI diye karşılanmış, bir kaç ay sonra ise hain ilan edilmişti...
1948'de Ürdün'de bir ırmağın kenarında, tek göz bir oda da, dilim ekmeğe muhtaç gibi, bu diyardan hainleri bile kabul eden malum diyara göçmüştü...
Sen, KUŞÇUBAŞI EŞREF kadar kırgınsın öyle mi?!...
O ki, Teşkilatı Mahsusa'nın efsane ismiydi, hayatı Osmanlı'nın her karış toprağında savaşmakla geçmişti... Milli Mücadele'nin ilk cephanesini, çiftliğinde sakladığı silahlarla başlamış, bu efsane yıllarca hainlikle itham edilerek sürgün yaşamıştı...
Sen, HALİT KARSIALAN kadar da mı kırgınsın?!...
O ki, 1. Dünya savaşı sırasında Kars, Ardahan, Erzurum'u Ruslardan geri almıştı... Kurtuluş Savaşı'nda da Yunan Tümenini başındaki generalle birlikte esir alan Halit Paşa...
O ki, TBMM'de sorduğu bir yolsuzluk hesabından sonra, meclisin içinde herkesin gözü önünde vurulup, kim vurdu ya gitmşti...
Bilir misin ki?!...
Mustafa Kemal askeri görevinden ayrıldıktan sonra yerine KAZIM KARABEKİR önerilmişti, Karabekir kendisine gelen bu teklifi Mustafa Kemal’e iletmişti. Paşa da Karabekir’den görevi devralmasını istemişti. Göreve başlayan Karabekir’e, İstanbul’dan Mustafa Kemal’i tutuklaması yönünde telgraf gelmişti. Karabekir telgrafı Mustafa Kemal’e göstererek “Sizin emrinizdeyim ”demiştir. Daha sonra da İstanbul’a telgrafla, “Ben İngiliz ağzıyla bir Türk askerini tutuklama şerefsizliğini gösteremem” cevabını vermiştir”. Evet, bilir misin ki Kazım Karabekir Paşa ve Kurtuluş savaşının efsane komutanları Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar paşalar ile tutuklanarak, idamla yargılandılar. Askeriyede Kazım Karabekir Paşa'nın adının anılması bile ölümünden 62 sene sonra mümkün oldu.
Sahi, Türkiye Cumhuriyetini hainler mi kurmuştu, yoksa kuranlar tek tek hain mi ilan edildi?!...
DZIBE OSMAN KADAR KIRGINSIN ÖYLE Mİ?
Yorum Gönder